Okullarda öğrenciler yerlere dışkılıyor sonra binanın dışında bir iz bırakıyor ve binanın etrafında dışkılamaya başlıyor, ve bu çukurların temizlenmesi ve elle boşaltılması gerekiyor. | TED | في المدارس، الأطفال يتبرزون على الارض ثم يتركون وراءهم أثرًا خارج المبنى ويبدأون في التبرز حول المبنى، ويجب أن يتم تنظيف هذه المراحيض وتُفرغ يدويا. |
O zaman neden binanın dışında, sattığı sigaraları protesto ediyordu? | Open Subtitles | ماذا كان يفعل خارج المبنى يحتج عن المنتج الذي يبيعه ؟ |
Hey, Kate, geri aradığın için teşekkürler, yani binanın dışından. | Open Subtitles | مرحبا كايت, شكرا لردك على اتصالي من خارج المبنى |
Binanın dışına sızarsa bir kilometre çaplı bir alandaki bütün insanlara zarar verir. | Open Subtitles | و لكن إذا تسرب خارج المبنى فسيؤذي الأشخاص المتواجدين على بعد نصف كيلومتر |
Bilekliğini çıkarın ve binadan dışarı çıkmasına yardımcı olun. | Open Subtitles | أسرع للطابق الـ 50. أزيلي تتبع الكاحل، ورافقيه خارج المبنى. |
Size ilk olarak göstereceğim şey Binanın dışındaki havadan aldığımız bir örnek | TED | لذلك أول شيء سأريكم إياه هو عينات للهواء من خارج المبنى. |
Katili, cesedi bina dışına taşımak için... | Open Subtitles | لابد أنّ القاتل قد إستعمل هذه لنقل الجثة إلى خارج المبنى. |
Bir görevle Bina dışında. | Open Subtitles | هو خارج المبنى بمهمة |
Aksi söylenene kadar adamlarını binanın dışında beklet. | Open Subtitles | أبق رجالك خارج المبنى حتى آمرك بخلاف ذلك |
Efendim, binanın dışında hatırı sayılır bir kuvvet toplanıyor. | Open Subtitles | سيدى هناك عدد كبير من القوات يقترب من خارج المبنى |
Eyalet valisi bir gazete ofisindeymiş ve binanın dışında bir anda öğretmenler eylem yapmaya başlamış. | Open Subtitles | المحافظ داخل مكتب جريدة أخبار هناك وهنالك احتجاجاتٌ سلمية من المعلمين تحدث خارج المبنى في الوقت الحالي. |
Sanırım biraz önce binanın dışında Oksana Altan'ı gördüm. | Open Subtitles | أعتقد أنني رأيت أوكسانه ألتن خارج المبنى |
Scott'ın öldüğü gece yarısından sonra binanın dışında durduğu söyledi. | Open Subtitles | فقد قال انك كنت تقفين خارج المبنى في منتصف الليل قبل مقتل سكوت |
Orada olanlar, binanın dışından tahliyeyi gerçekleştirenler sadece. | Open Subtitles | الوحيدين الذين لدي هناك يجرون عملية الإخلاء خارج المبنى. |
Birisi, binanın dışından sistemlerine erişmiş ve tüm güvenlik kameralarını bozmuş. | Open Subtitles | شخص ما إخترق نظامهم الآمنى من خارج المبنى وعطلجميعكاميراتالمراقبهخاصتهم. |
Malcolm Carol Tobin'in dört gündür evde olduğunu söyledi, ve Tobinler Binanın dışına güvenlik koymuşlar. | Open Subtitles | مالكوم أخبرنا أن كارول توبن لم تغادر الطابق العلوي منذ 4 أيّام ، وأن عائلة توبن لديهم رجال أمن خارج المبنى |
Benle yürüyordun ve içeri girdiğimden emin olmak için Binanın dışına bekliyordun ve bir saat sonra da benimle eve yürümek için bekliyordun, hiçbir soru sormadan. | Open Subtitles | لذا كنتِ تمشين معي وتنتظرينني خارج المبنى لتتأكدي أني ذهبت إلى هناك وبعد ساعة كنتِ تنتظرين لإيصالي إلى المنزل |
Beni o binadan dışarı iterken ve vücudumu yastık olarak kullanırken... çenen düştü. | Open Subtitles | وأخذت تثرثر عندما دفعتني .عبر النافذة خارج المبنى وإستخدمت جسدي كوسادة للهبوط. |
Binanın dışındaki nöbetçilere kadar ikinize de eşlik edeceğim. | Open Subtitles | سوف أخرجكما خارج المبنى من أجل إتمام العمليه |
Dosyalarına ve hard disklerine el koyup kendisine bina dışına kadar eşlik edin. | Open Subtitles | أمّن ملفّاتها وقرصها الصلب ورافقوها إلى خارج المبنى. |
Bina dışında kimse yok gibi. | Open Subtitles | لا يوجد أي أحد خارج المبنى |
Birkaç gün önce, öğle yemeği zamanı onu bir adamla Binanın önünde tartışırken gördüm. | Open Subtitles | -في الواقع، كان هُناك شيء آخر . قبل بضعة أيّام، في وقت الغداء، رأيتها تتجادل مع ذلك الرجل خارج المبنى. |
Size dışarıya kadar eşlik etmemiz söylendi efendim. | Open Subtitles | سيّدي، أُمرنا بمرافقتك إلى خارج المبنى |
Çünkü beni Lux'dan tahliye ettirip binayı satmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لأنه يحاول طرد لي من لوكس وبيع خارج المبنى. |
Efendim, çıkışa kadar size eşlik etmemiz söylendi. | Open Subtitles | سيدي , لقد تم الطلب منا ان نرافقك الى خارج المبنى |