En iyisi düğün için özel bir adada yer ayırtayım. | Open Subtitles | يجب أن أبحث عن حجز جزيره خاصه من أجل المراسم |
Seçici Servis Merkezi'nden özel bir çağrımız olduğunu söylemiştim... bize bunları sorarak değerli zamanınızı hiç harcamayın. | Open Subtitles | قيل لى اننا قد تلقينا مكالمه خاصه من اداره التعبئه تطالب بالا نضيع ايا من وقتك الثمين |
özel bir adalet sistemi olan ve özel bir suç işleyen bir adam var. | Open Subtitles | الرجل الذى اقترف جريمه خاصه من نوع خاص وهذا يتطلب نوع خاص من القضاء. |
Orası özel bir mülk. Telsizi nereden buldun? | Open Subtitles | هذه ملكيه خاصه من أين حصلت على جهاز اللاسلكى |
Juliette ve ben bu gece için özel bir şarkı yazdık sadece bu geceye özel. | Open Subtitles | جولييت و أنا كتبنا أغنيه خاصه من اجل هذه الليله فقط من اجل هذه المناسبه بالتحديد |
"Kel ve Güzel"in özel bir bölümü gibi düşün. | Open Subtitles | فقط تظاهري انها حلقه خاصه من "الاقرع والجميله" |
Sonunda, hammaddenin çam ağacından elde edilen özel bir selüloz olduğunu öğrendim, ondan sonra bile, bu hammaddeyi işleyebilmek için milyonlarca dolarlık bunun gibi bir makine lazım. | TED | في النهاية علمت انها من مادة خاصه من السليلوز تشتق من خشب الصنوبر، وحتى بعد ذلك فانك تحتاج مصنع يكلف الملايين من الدولارات كهذا لتحويل هذه المادة... مره اخرى توقفت |
Ve Ellie ile Andy için özel bir sevişme odası lazım. Teşekkürler. | Open Subtitles | ونحن نريد غرفه خاصه من أجل (إيدى و إيلى) |