Ve bununla baktığınızda, siber-illüzyonistin zihnine bir anlık göz atmış oluyorsunuz. | TED | وحين تنظر من خلالها، تلقي نظرة خاطفة على ذهن مخادع سيبراني. |
Sanırım o olaya bir göz atma şansınız yoktur? Üzgünüm. | Open Subtitles | لا أفترض أنّ بإمكانك إلقاء نظرة خاطفة لذلك السجل المُغلق. |
Polisleri aradım ve sonra şöyle bir göz atmak için kapıya gittim. | Open Subtitles | اتصلت برجال الشرطة ومن ثم ذهبت لإلقاء نظرة خاطفة من خلال الباب |
Şimdi sence, o resme şöyle bir bakmanın değeri nedir? | Open Subtitles | كم يستحق هذا برأيك ؟ نظرة خاطفة على هذه الصورة ؟ |
Gelir aklına. Çok kısa bir an gördüm ama aşağı doğru bakıyorduk. | Open Subtitles | لقد نظرت نظرة خاطفة لكننا كنّا ننظر للأسفل |
Odak düzlemi örtücü, hızlı rektiliner ve diğerleri. | Open Subtitles | عدسات بؤرية طائرة ، خاطفة بإستقامة و كل ذلك |
Diğer odadan gizlice bak. Hayır teşekkürler. | Open Subtitles | لم لا نلقي نظرة خاطفة من الغرفة المجاورة؟ |
- Maalesef ev turu sona erdi. - hızlıca bakmayı umuyordum. | Open Subtitles | لسوء الحظ انتهى البيت المفتوح كنت آمل إلقاء نظرة خاطفة سريعة |
- Tanrım, evet. Buraya uğrayıp bir göz atayım istedim... | Open Subtitles | فقد أردت المرور وتعرف ، أخذ نظرة خاطفة ،انا فقط |
Hemen gezegenin yörüngesinde dönmek, iniş yapmak, bariz yaşam belirtileri için hızlıca etrafa göz atmak ve ana üsse raporlamak. | TED | ستلقي فوراً نظرة خاطفة وسريعة على مدار هذا الكوكب عن أي علامات كبيرة وواضحة للحياة ، وتقدم تقرير للقاعدة |
Size yazı işleri defterimize bir göz atma fırsatını vermek. | TED | أعطيكم نظرة خاطفة في مفكرتنا التحريرية. |
şöyle çabucak. Öyle ezberleyecek kadar bakmak yok. | Open Subtitles | نظرة خاطفة الأن تكفى لحفظ التفاصيل فى الذاكرة |
Bokserımı kendime saklasam ve size benim ki şöyle gizlice baksa nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا اذا ابقيته واعطيكى نظرة خاطفة على الذى تحته |
Bilgisayarına şöyle bir göz atmamız da, ...sorunu çözebilir. | Open Subtitles | لعل نظرة خاطفة على حاسوبه تساعد في توضيح هذا الأمر |
Bu kadar kısa sürede bu işi aldığınıza çok sevindim. | Open Subtitles | يُسعدني أنك أخذت هذا الإنطباع من نظرة خاطفة |
O kadar hızlı peşine düşecek ki sana neyin çarptığını anlayamayacaksın. | Open Subtitles | سيضربك على قفاك ضربة خاطفة لن تعلم ماذا أصابك |
Woddy, yarın diğer polislere sunumunu yapmadan önce ön rapora hızla göz atmak için buraya gizlice girdim. | Open Subtitles | لأخذ نظرة خاطفة على تقريرك التمهيدي قبل تقديمه لأفراد الشرطة الآخرين غدًا |
Bir fırtınanın tipi veya ani bir saldırı ya da hücum veya öfke getirebileceğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرفين أن العاصفة قد تكون ثلجية أو حتى حرباً خاطفة أو اعتداء أو غضب؟ |
Ona sağ direkt yumrukla vurabiliyor, sol kroşe indirebiliyor. | Open Subtitles | بضربة يمنى، يمكن أن يضربه بضربة يسرى خاطفة |
Zafer, yine bir yıldırım harbiyle, birkaç haftalık bir iş gibi göründü. | Open Subtitles | النصر كـان يبـدو عـلى بعد أسابيع ليس أكثر، إنها حرب خاطفة أخرى |
Pekala, sen orada dur, biraz kıvran. Ben kocacığının beyninin kapağını açıp... | Open Subtitles | حسنٌ، انتظري على وضعك لحظة، سألقي نظرة خاطفة أسفل قلنسوة... |