Dayın dükkanı devrediyor. Girerdin oraya. | Open Subtitles | خالكِ سوف يبيع المكان كان من الممكن أن تعملي هناك |
Sanırım Dayın dün gece burada olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | أظنّ إنّ خالكِ يعرف بأننا كنّا هنا الليلة الماضية |
Bu konu hakkındaki tek kişinin amcan olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | حسنٌ.. الشخص الوحيد الذي أخبرته عن هذا كان خالكِ |
Eğer suçlanacak birisi varsa o da amcan. | Open Subtitles | بحقكِ , لو أن هناك أحد للومه فهو خالكِ |
Enişten dışarıda. | Open Subtitles | خالكِ متواجد بالخارج ثمّة ماء لتغتسلي به |
Vay canına. Mutfağa gidip David dayına yardım eder misin? | Open Subtitles | يا للروعة، لم لا تتوجهي للمطبخ وتساعدي خالكِ (دايفيد)؟ |
Hadi dayının fabrikasına gidelim! | Open Subtitles | دعينا نذهب لمصنع خالكِ |
Eniştene ne yapması gerektiğini o söylüyor. | Open Subtitles | إنّه يُخبر خالكِ بما عليه أن يفعله |
Dayın çamaşırları nereye koyuyor? | Open Subtitles | اين يبقي خالكِ الملابس الكتّانيه؟ |
Dayın Banshee'de büyük top olabilir ama dünyanın geri kalanı için yüksek egolu köylü ensestin teki. | Open Subtitles | لربما خالكِ ذو شأنِ عظيمِ هنا في "بانشي" و لكن في بقيةِ العالم. إنه مجردُ قرويّ أحمقِ، يعاني من الغرور. |
Dayın Banshee'de büyük top olabilir ama dünyanın geri kalanı için yüksek egolu köylü ensestin teki. | Open Subtitles | لربما خالكِ ذو شأنِ عظيمِ هنا في "بانشي" و لكن في بقيةِ العالم. إنه مجردُ قرويّ أحمقِ، يعاني من الغرور. |
Merhaba, bebeğim. Stephen Dayın ne söylerse aynen yap, tamam mı? | Open Subtitles | مرحباً يا عزيزتي، تفعلين كما يقول لكِ خالكِ (ستيفن)، اتّفقنا؟ |
Peki Dayın? | Open Subtitles | و ماذا عن خالكِ ؟ |
Rebecca, Dayın uzun bir yoldan geçti ama şansı tükenmek üzere. | Open Subtitles | (ربيكا) خالكِ كانت لديهِ مسيرة طويلة، و لكنَ حظهُ على وشكِ النفاذْ. |
- Bu amcan olsaydı- - Ona amca deyip durma. | Open Subtitles | ...إن كان ذلك هو خالكِ - لا تسمّه خالي - |
amcan sende ne gördü anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعلم ماذا رأى خالكِ بكِ. مسلسل: |
Muhasebeden Saul amcan sorumlu. Bunu.. | Open Subtitles | خالكِ (سول) هو المسؤول عن الحسابات عليكِ |
Enişten insanların kalmasını sevmiyor. | Open Subtitles | خالكِ لا يُحب أن يبقى أي شخص هنا |
Enişten Camelford'da satılık ipek olduğunu söyledi. | Open Subtitles | خالكِ يقول بأن هناك حريراً للبيع "هناك في "كاميل فورد |
Git dayına yardım et. | Open Subtitles | اذهبي وساعدي خالكِ |
Hem dayının sağlığı hakkında endişelenme. | Open Subtitles | لا تقلقي علي وصحة خالكِ |
O zaman Eniştene Legassik'in selamı var, dersin. | Open Subtitles | حسناً ، بوسعكِ أن تُخبري خالكِ بأن (ليجاسيك) يرسل تحيته |
Yengen de yavaşça ölüyor. | Open Subtitles | وزوجة خالكِ كان وقع الصدمة عليها قوياً |