ويكيبيديا

    "خالٍ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Temiz
        
    • boş
        
    • Güvenli
        
    • Kimse yok
        
    • açık
        
    • bomboş
        
    • yoksun
        
    • arınmış
        
    Çalışma şeklin Nuck, Temiz, hızlı ve duygulardan mahrum bir makine gibisin. Open Subtitles الطريقة التي تعمل بها كآلة لا شائبة، سريع، خالٍ من أيّ عاطفة
    Bilmiyorum, belki de onu bilirsiniz, parçalamalı ve Temiz bir platformda tekrar başlamalıyız. Open Subtitles لا أدري، ربما يجب أن نأخذ في الحسبان، كما تعلمين، نفكّكُه و نبدأ من جديد مع برنامج خالٍ
    Gitmeden önce herkesin Temiz olduğundan emin olmalıyız. Open Subtitles نحن بحاجة للتأكد من أن الكل خالٍ منها قبل أن نغادر
    boş bir heyet en azından hain veya suikastçı barındırmıyor. Open Subtitles مجلس كنيسي فارغ على الأقل خالٍ من الخونة و القتلة
    Merkez, burası ünite-4. Çatı Güvenli. Open Subtitles إلى القيادة، هنا الوحدة أربعة السطح خالٍ
    Kanıt ekibi Temiz diyor. Gizli bölmesi filan yok. Open Subtitles .فريق الإستجابة يقول أنّه خالٍ .لا أسرار، ولا أجزاء خفيّة
    Bu Temiz bir rock yıldızıymış. Open Subtitles كان هذا نجم روك خالٍ تماماً من المُخدّرات.
    Temiz gözüküyor. CIA yok gibi. Sadece izleyenler var. Open Subtitles خالٍ كما يبدو، لا أثر لعملاء المخابرات يوجد جموع من المتفرجين فحسب
    Toksikoloji raporu Temiz. Yara izi yok. Open Subtitles جسدها كان خالٍ من السموم ولا توجد أية آثار للصدمات
    Burası Temiz. Rehinelerden iz yok. Open Subtitles المكان خالٍ لا يوجد أي دلائل لرهائن
    Anlaşıldı, 1519. Üst kat Temiz! Open Subtitles 1519، تلقينا ذلك الطابق العلوي خالٍ
    Burası Ekip 2. Kuzey bölümü Temiz. Open Subtitles هنا الوحدة الثانية، القاطع الشمالي خالٍ
    Bu kat Temiz. Beşe çıkalım. Open Subtitles هذا الطابق خالٍ لننتقل إلى الخامس
    Yüzbaşı, burası Temiz. Open Subtitles هذا المكان خالٍ يا أيها القائد.
    En üst kat Temiz Amirim! Open Subtitles الطابق العلوي خالٍ تماماً أيها الرئيس
    - Temiz, muhasebecin burada değil. Open Subtitles المكان خالٍ. مُحاسبك ليس هُنا.
    O tekerlekli sandalyelerin boş olduğu bir dünya hayal ediyordu. TED وحَلُم بعالمٍ خالٍ من كراسي المُقعدين المتحرّكة.
    Peki neden boş bir eve girmek istesin? Open Subtitles ولكن لماذا قد يرغب فى الذهاب الى منزلٍ خالٍ ؟
    Yani almanlar geldiğinde tam olarak ne olduğunu görecekler, yalnızca boş bir mağara. Open Subtitles وعندما يدخل الألمان إلى الكهف سيجدونه كما سنتركه كهف روماني خالٍ
    - Az önce evin içinden biri arayıp evin Güvenli olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد وصلني للتو إتصال من شخصٌ ما داخل المنزل يدعي أن المنزل خالٍ
    Görüyorsun evde Kimse yok. Open Subtitles في ميسورك أن ترى أن المنزل خالٍ.
    Orası açık, tüm bu kargaşadan da kurtulmuş oluruz. Open Subtitles إنه خالٍ تماماً، وسوف نعبر هذه الفوضى بالكامل
    Sanki bomboş sokaklarda, kendi ayak seslerini dinleyerek yürümek gibi. Open Subtitles إنه مثل السير فى طريق خالٍ يستمع لخطواته
    Şimdi, boşandı ve bitkilerle çalışıyor, evi yine de şüpheli bir şekilde bitki ve yaşayan diğer şeylerden yoksun. Open Subtitles هي الآن مطلقة، وتعمل في أمور النبات ومع هذا بيتها وبشكلٍ غريب خالٍ من النباتات أو أي كائن حي
    Fiziksel olarak ne hissediyorsun, arınmış mı? Open Subtitles إذاً، كيفَ تشعرُ من الناحية الجَسَدية، خالٍ من السموم؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد