Onu aldatmış olsaydı en azından boşanırlardı... | Open Subtitles | على الأقل إذا خانها تستطيع أن تحصل على الطلاق |
Ne yazık ki çocuk ona ihanet etti ve fotoğrafı tüm okula yaydı. | TED | ولسوء الحظ، فقد خانها وأرسل صورها إلى جميع من في المدرسة بأكملها. |
Önce, kocası onu aldattı. | Open Subtitles | أولا، زوجها خانها وبعدها هذا.. |
Adam karısını onun en iyi arkadaşıyla aldatınca kadın adamı kapı dışarı etti. | Open Subtitles | لقد خانها مع صديقتها المقربة وقد أخرجته، واعتقدها أنها الآن ستريد العدل |
"Diana, evliliğinde aldatıldın, Saray yakanı bırakmadı... " "... ama biz seni sevdik ve sana saygı duyduk. " | Open Subtitles | "ديانا) خانها زوجها، إحتقرتها المؤسسة) ولكن إحترمناها وقدرناها جميعاً" |
Babam onu aldattıktan sonra gözünde bir daha değer kazanamadım. | Open Subtitles | لم اخرج أبداً من حالة الخزي منذ أن خانها أبي |
Tabii saat sabahın ikisi, kız zilzurna ve onu aldatan yeni erkek arkadaşından intikam almaya niyetliyse başka. | Open Subtitles | ما لم تكن الثانية فجراً وهي ثملة جداً... وتود الانتقام من خليلها الجديد الذي خانها |
Korra, Şef Unalaq'ın kendisine ve babasına ihanet ettiğini öğrendikten sonra, ona karşı geldi ve iç savaşı başlatmış oldu. | Open Subtitles | بعد أكتشاف كورا , بأن الزعيم أونولاك قد خانها وخان والدها هي انقلبت ضده , مما أثار حرب أهلية |
Son olarak, artık boşta, çünkü Mark Pritchard onu okul diskosunda Abby Smuts'la aldatmış. | Open Subtitles | و في النهاية، هي خالية الآن لأن (مارك برتشارد) خانها مع (آبي سماتس) في ديسكو المدرسة |
Cristina'yı aldatmış. | Open Subtitles | لقد خانها. |
Onu aldatmış. | Open Subtitles | .لقد خانها |
Tek söylediği güvendiği birisinin ona ihanet ettiği. | Open Subtitles | جلّ ما قالته هُو أنّ شخصاً تثق به قد خانها. |
Ama şimdi biriniz ona ihanet etti... ve ondan bir şey çaldı... bir anahtar. | Open Subtitles | والآن واحد منكم خانها وسرق شيئاً منها مفتاح |
onu aldattı, değil mi? | Open Subtitles | لقد خانها , أليسَ كذلك؟ |
Nads'in erkek arkadaşı onu aldattı ve o zamandan beri... | Open Subtitles | ...صديق (نادس) خانها ومنذ ذلك الوقت |
Adam onu aldatınca, diğeriyle çıktı. | Open Subtitles | وعندما خانها واعدت الآخر |
"Diana, evliliğinde aldatıldın, Saray yakanı bırakmadı... " "... ama biz seni sevdik ve sana saygı duyduk. " | Open Subtitles | "ديانا) خانها زوجها، إحتقرتها المؤسسة) ولكن إحترمناها وقدرناها جميعاً" |
Bu Garret mı? Onu aldattıktan sonra Megan'ın onu bıraktığını düşünmüştüm. | Open Subtitles | "جاريت" لقد كنت أعتقد أن "ميجان" تركته بعد أن خانها |
İki çocuğu da öldü, ve diğer çocuğu da ihanet etti. | Open Subtitles | إثنان من أبنائها قد ماتوا, والآخر خانها مرّة أخرى. |
Arabanın onu aldatan kocasına ait olduğunu ve eğlenmemizi söyledi. | Open Subtitles | وقالت أنها سياره زوجها الذى خانها |
Sydney'nin babasının Madagaskar'da ona ihanet ettiğini ispatladın. | Open Subtitles | أبّ سدني المبرهن خانها في مدغشقر. |