Geçen sefer seni hayal kırıklığına uğrattım. Ama bu sefer, uğratmayacağım. | Open Subtitles | لقد خذلتكِ المرة الماضية لكنني لنأفعلهذاهذه المرة. |
Birlikte çok fazla şey atlattık ve seni o kadar çok hayal kırıklığına uğrattım ki. | Open Subtitles | لقد مررنا بالكثير من الصعاب معاً وقد خذلتكِ كثيراً |
Matmazel, sizi hayal kırıklığına uğrattım. | Open Subtitles | لقد خذلتكِ , أنا من وَعد بحمايتكِ |
Uğratmadın. Ben seni başarısızlığa uğrattım. | Open Subtitles | -كلاّ، لقدّ خذلتكِ أنا |
Seni umutsuzluğa düşürdüğüm, incittiğim ve hayal kırıklığına uğrattığım her durumu yemin ediyorum ki, telâfi edeceğim. | Open Subtitles | وفي كل الأحوال التي أفزعتكِ فيها ، أو .. أحزنتكِ فيها ، أو خذلتكِ فيها فأقسم لكِ ، أنني سأعوضكِ عنها |
Seni hayal kırıklığına uğrattığımı bilmeni istemedim. | Open Subtitles | لَم أستطع تَحمل سماع صوتكِ و أنا أعرف أني خذلتكِ. |
Matmazel, sizi hayal kırıklığına uğrattım. | Open Subtitles | لقد خذلتكِ , أنا من وَعد بحمايتكِ |
Özür dilerim anneceğim. Seni hayal kırıklığına uğrattım. | Open Subtitles | إنّي آسفٌ يا أمّاه، لقد خذلتكِ. |
Seni, bu gece hayal kırıklığına uğrattım için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف أني خذلتكِ الليلة |
- Seni hayal kırıklığına uğrattım. | Open Subtitles | على إنني خذلتكِ |
Sizi hayal kırıklığına uğrattım, Başkan Hanım. | Open Subtitles | لقد خذلتكِ يا سيدتي |
Seni hayal kırıklığına uğrattım, kendimi de. | Open Subtitles | لقد خذلتكِ وخذلت نفسي. |
Seni hayal kırıklığına uğrattım Claire. | Open Subtitles | لقد خذلتكِ يا كلير |
- Hayır. Uğratmadın. Ben seni başarısızlığa uğrattım. | Open Subtitles | -كلاّ، لقدّ خذلتكِ أنا . |
Sizi hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | معذرة , لقد خذلتكِ وأنا أعلم ذلك |
Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفةٌ جداً لأنَّني قد خذلتكِ |
Özür dilerim. Seni hayal kırıklığına uğrattığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف أني خذلتكِ أنا آسف |
Seni hayal kırıklığına uğrattığımı düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنني خذلتكِ. |