Aşağılık Kennedy o piç kurusu Kruşçev'le her tür anlaşmayı yapıyor. | Open Subtitles | كينيدي أبرم كل أنواع الصفقات مع ذلك الوغد خروتشوف |
Bunun sonucunda, Kruşçev'le Eisenhower arasındaki barış zirvesi başarısız oldu. | Open Subtitles | ونتيجة لذلك, فشلت قمة السلام بين خروتشوف و ايزنهاور |
Kruşçev buna karşı füzeler yolladı. Kennedy işgalden vazgeçti. | Open Subtitles | أرسل خروتشوف الصواريخ ليمنع كينيدى من الغزو |
Doğu Polonya'da komünist işgalcileri Nikita Khrushchev komuta etti. | Open Subtitles | في بولندا الشرقية، كان المحتلون الشيوعيون تحت إشراف نيكيتا خروتشوف |
Daha sonra 1960 yılında, Sovyet lideri Khrushchev, SSCB'nin yeni ve güçlü bir silah geliştirdiğini duyurmuştu. | Open Subtitles | ثم، في عام 1960، رئيس الوزراء السوفياتي خروتشوف اعلن ان الاتحاد السوفياتي طوروا سلاحا جديدا |
Khrushchev düğmeye bastığında sabah iznini kullanabilirsin. | Open Subtitles | عندما يضغط خروتشوف على الزر، يمكنك أنْ تأخذي صباح ذلك اليوم عطلة. |
Kruşçev, silahın kullanılmaya ve bir savaş uçağından bırakılmaya hazır olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | ويزعم "خروتشوف" أن السلاح جاهز للاستخدام الفوري ويمكن حمله وإلقاؤه من قاذفة جوية. |
Nikita Kruşçev, bugün Başkan Kennedy'in kriz başladığından beri kendisinden yapmasını istediği şeyi tam olarak yaptı. Küba'daki Sovyet füze üslerinin kaldırılması ve roketlerin Sovyetler Birliği'ne geri dönmesi emrini verdi. | Open Subtitles | نيكيتا خروتشوف فعل اليوم بالضبط ما طلبه الرئيس كينيدي منه عند بداية الازمة هو امر بتفكيك قواعد الصواريخ السوفيتية في كوبا |
Ortaya çıktığında, Kruşçev'in sözleri biraz kelimesi kelimesine tercüme edildi. | TED | وكما تبين لاحقا، فقد تمت ترجمة كلمة (خروتشوف) حرفياً أكثر من اللازم. |
Sovyet Başbakanı Nikita Kruşçev de işbirliğinden yanaydı. | TED | وعلى ما يبدو، وافق عليه رئيس الوزراء السوفياتي (نيكيتا خروتشوف). |
JFK, Rus Genel Sekreteri Kruşçev'le... gizli bir anlaşma yapmıştı. | Open Subtitles | مع الروسي الأعلى خروتشوف |
Kremlin'deki Kruşçev'i düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | أفكر في خروتشوف في الكرملين |
Kruşçev'in Türkiye'yle yaşadığı rezilliği yaşayamam. | Open Subtitles | لن أتعرض للخزي (كما حدث لـ(خروتشوف) مع (تركيا |
Amaçlanan nihayet netleşmesine rağmen, Kruşçev'in açık sözlerinin ilk etkisi, dünyayı, nükleer savaşlara yol açabilecek bir yola koydu. | TED | بالرغم من أن المعنى المراد قد تم إيضاحه، إلا أن تأثير كلمات (خروتشوف) الواضحة وضعت العالم على مسار كان ليؤدي إلى نهاية العالم بالأسلحة النووية. |
Şu anki Nikita Kruşçev* kim olabilir? | Open Subtitles | من سيلعب دور ( نيكيتا خروتشوف )؟ |
"...düşüncesizliği nasıl yenebileceğimi bilmiyorum." Nikita Khrushchev | Open Subtitles | لمنع موجة أعمال المجانين. نيكيتا خروتشوف" |
Bay Khrushchev için açık bir davetiye olabilir. | Open Subtitles | ولكن سيكون أيضاً دعوة مفتوحة للسيد (خروتشوف) |
Khrushchev'e karşı Moskovadaki Kitvhen müzakereleri... ve Venezuelladaki olaylar... | Open Subtitles | -ضد (خروتشوف) في مناظرة المطبخ في موسكو وألقى عليه أعضاء العصابات في فنزويلا الحجارة |
Laventry Beria, Vyacheslav Molotov ve Nikita Khrushchev. | Open Subtitles | (لافرينتي بيريا) (فياتشيسلاف مولوتوف) (نيكيتا خروتشوف) |
Evet, gerçekten de mutfakta Bay Khrushchev ile tartıştı uzay konusunda geride kalmış olsak da renkli televizyonlar konusunda ilerideydik. | Open Subtitles | لقد تجادل مع السيد (خروتشوف) في المطبخ، هذا صحيح مشيرًا إلى أنّه بينما قد نكون متأخرين في أمر الذهاب للفضاء إلا أنّنا كنّا متقدمين في أمر التلفاز الملون |
Bunu Nikita Khrushchev'e söyle. | Open Subtitles | قولي هذا لـ(نيكيتا خروتشوف). |