Sokağın karşısında paslı bir su deposu var. Her sene üzerine lanet bir yıldız asıyorlar. | Open Subtitles | لدينا خزان مياه صدئاً أمام البيت، يعلقون عليه نجمةً لعينة كل سنة |
Önce su deposu, şimdi de üstü kapalı jakuzi. | Open Subtitles | حسنا، اولا خزان مياه و الآن غطاء جاكوزي |
- Arkada bir su deposu görmüştüm. - Ben giderim. | Open Subtitles | لقد رأيت خزان مياه في الخلف. |
Lincoln meydanına bir su tankı koyup orada yemek yemeden bir hafta kalırsam rahatlayacağımı, metabolizmamın yavaşlayacağını, nefesimi daha rahat ve yapabildiğimden daha da uzun süre tutabileceğimi düşünmüştüm. | TED | افترضت أنني أتمكن من وضع خزان مياه في مركز لينكولن وإذا بقيت هناك لمدة أسبوع بلا طعام سوف أتأقلم مع الوضع وسوف أُبطء الأيض الذي كنت واثقا من انه سوف يساعدني في حبس أنفاسي وقت أطول مما كنت استطيع |
(Kahkaha) İlk denememde benzer birşeyler yapabilirim diye düşünerek bir su tankı icat edip, içine de buz ve buz gibi su ile doldurdum. | TED | (ضحك) كانت أول محاولة لي ، وأنا معتقد أنني أستطيع أن أفعل شيئا مماثلا فصنعت خزان مياه وملأته بالجليد وماء البارد |