Baktım, kimin eli kimin cebinde belli değil, ben de kendi adaletimi kendim bulurum, kaybımı böyle tazmin ederim, yoksa açlıktan öleceğiz, dedim. | Open Subtitles | إن لا أحد يهتم قررت أن آخذ حقي بيدي وأعوض خسائري أو أموت دون ذلك |
Büyük kaybımı telâfi etmek için üzerime kara bulut gibi çöken iki aşığın peşine düşmem gerektiğini anladım. | Open Subtitles | تفاجأة، بأن الطريقة الوحيدة لإسترجاع خسائري المأساوية، أنّي ألاحق الشابين الحبيبين فهم من ألقو علي بهذه السحابة المظلمة. |
Bak, şu çocuklara benden 2 dolarlık bir şişe aç... ben kendi zararımı karşılayayım, sen de viskiden kar et. | Open Subtitles | تعطي هؤلاء زجاجة بدولارين... وأنا أتحمّل خسائري وبإمكانك الربح من الويسكي. |
Öyleyse bana zararımı kuruşu kuruşuna telafi etme fırsatını sağlayacak cesaretinizin olduğunu varsayıyorum. | Open Subtitles | إذاً أفترض أن شجاعتك ستسمح لي بفرصة لأعوض خسائري .. ، |
Bu feci kayıplarımı telafi etmek için tek çaremin üzerime kara bulutlar çökerten iki genç aşığı bulmak olduğunu düşündüm ben de. | Open Subtitles | لذا خطر لي أن الطريقة الوحيدة التي أستطيع تعويض خسائري بها هي العثور علي الحبيبين اللذان جعلا حياتي كئيبه |
kayıplarımı nasıl telafi edeceğimi bilmiyordum. | Open Subtitles | ليس لدي أي فكرة كيف أخفف من خسائري |
Doğru, son zamanlarda kayıplarım bir hayli oldu. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}كلامُكَ صحيحٌ، إنّ خسائري .فادحة في الآونةِ الأخيرة |
Ya da belki kaybımı azaltırım. | Open Subtitles | . أو ربما فقط أقطع خسائري |
- Mali zararımı frenlemek için. | Open Subtitles | -لمحاولة احتواء خسائري |
kayıplarımı kapatma kararı aldım. | Open Subtitles | قررت قطع خسائري |
Ben kayıplarımı alacağım ve gideceğim. | Open Subtitles | أنا سآخذ خسائري وسأتقدّم |
Ama kayıplarım kesinlikle telafi olmuştu. | Open Subtitles | ولكن بالتأكيد خسائري خُفِفَت |