"خسرتِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kaybettin
• kaybedersen
• kaybetmişsin
• kaybettiniz
• kaybetmiş
• kaybedersin
• Yenilirsen
• kaybedersem
• kaybetseydin

Yani, sen daha yeni hayatını kaybettin ve biz sana 411 gibi muamele yapıyoruz.
أعني لقد خسرتِ حياتكِ للتو، ونحن نستجوبكِ وكأنكِ خبيرة

O hâlâ senin hayatında ama sen kafanda düşündüğün babanı kaybettin.
لا زال في حياتك لكنكِ خسرتِ الأب الذي تخيّلتِ وجوده

Evet, hem sen nasıl işini kaybettin?
نعم , كيف خسرتِ وظيفتك هناك على أية حال؟

Ve o kişiyi kaybedersen diğer her şey de duracak sanırsın.
وإذا خسرتِ هذا الشخص يومـا مـا، تعتقــد أن كل شيء سيتوقف أيضــاً.

İyi savaşmışsın ama kaybetmişsin. Bu utanılacak bir şey değil.
لقد قاتلتِ جيداً، ولكنكِ خسرتِ لا يوجد خزي في ذلك

- Birçok yakınınızı kaybettiniz.
لقد خسرتِ العديد من الناسِ القريبة منكِ.

Sana belirtmek zorundayım, demin yarım milyon doları kaybettin.
طلبت منكِ التمهل, خسرتِ للتو نصف مليون دولار

Zaten bir kariyerini kaybettin. Bunu iki mi yapmaya çalışıyorsun?
خسرتِ مهنة من قبل أتحاولين فعلها مجدداً؟

Hayatındaki en iyi şeyi kaybettin!
لقد خسرتِ للتو الشيئ الأفضل التي أمتلكتيه يوماً يا إمرأة

Anneni çoktan kaybettin.
سبق و خسرتِ والدتك، فكم مِنْ معارفها بقي؟

Durakladın, kaybettin.
لقد خسرتِ هذه المرة. لكن من الناحية الإيجابية؟

Birini kaybettin. Senin için orada olmalıydım.
لقد خسرتِ شخصاً كان علي أن أكون هناك لكِ

Görünüşe göre avantajını kaybettin, tatlım.
يبدو أنّكِ خسرتِ ورقة ضغطك للتو يا عزيزتي

Onu tanımıyorsun. Ben evleniyorum ve sen sevgilini kaybettin.
أنت لا تعرفها، سأتزوج أنا فيما خسرتِ أنتِ رجلكِ

Bana yaptıklarından sonra özel hayatına saygı gösterilmesi hakkını kaybettin.
خسرتِ حقّكِ في الخصوصيّة بعد كلّ ما فعلته بي في الواقع

Kazanırsan, kazanırsın. kaybedersen, kaybedersin.
إذ كسبتي ،كسبتي و إذ خسرتِ ،خسرتِ

Her şeyi kaybetmişsin, uğruna yaşayacak hiçbir şeyin kalmamış gibi hissettirmelisin.
يجب عليكِ أن تشعري أنكِ خسرتِ كل شيء ولم يبقى لديكِ أي شيء لتعيشي من أجله

Sen ve kralın Fransa'yı kaybettiniz.
أنت الآن وملكِ قد خسرتِ للتو فرنسا.

Ne olursa olsun, hatta kazansan bile bir şeyleri kaybetmiş gibi hissedeceksin.
و في مُطلق الأحوال , حتى و إن فزتِ ستظلّين تشعرين كأنّك خسرتِ شيئاً ما

Bence çok iyi nişancı değilsindir ama iki türlü de kaybedersin.
سنقتل بعضنا فى الشارع أخمن أنكِ لستِ مصوبة جيدة ولكن فى كلتا الحالتين لقد خسرتِ

Pekala. Yenilirsen öleceksin.
اتّفقنا، إن خسرتِ فستموتين.

Çünkü seni yeterince sevmiyordum ve kaybedersem beni suçlayacağını biliyordum.
لأنّني لم أحبّك بما فيه الكفاية ولطالما توّقعت بأنّكِ ستضعين اللوم عليّ إذا خسرتِ

Bu yüzden tedavi için beklemek zorunda değildi. Sen de bir hapishane kavgasında hepsini kaybetseydin aynı şeyi ben de senin için yapardım.
سأفعلُ المثيل لكِ، لو خسرتِ جميع أسنانكِ في قتال.