Aynı Polis kulüben gibi. Küçük tahta bir kulübe, ama içi görünüşünden güçlü. | Open Subtitles | إن ذلكَ كالصندوق الذي تملكه صندوق خشبي صغير, وبقوة كبيرة داخله |
Burada değil. Metal kilitli Küçük tahta bir kutu çocuklar. | Open Subtitles | انه ليس هنا ، انه صندوق خشبي صغير يا شباب ، و له قفل معدني |
Son kabin, ikinci çekmece, Küçük tahta kutu. | Open Subtitles | في نهاية الخزانة، الدرج الثاني يوجد صندوق خشبي صغير |
Küçük tahta bir yüzük. Perde halkası gibi, meşeden. | Open Subtitles | لقد كان خاتما خشبي صغير مثل حلقة الستائر , مصنوع من خشب البلوط |
Mektubu katlayıp ahşap bir kutuya koydu. | Open Subtitles | قام بطيه و وضعه في صندوق خشبي صغير |
Küçük ve boyalı ahşap bir ördek. | Open Subtitles | مجسم بطةٍ خشبي صغير. |
Onu Küçük tahta üzerinde yürütelim. | Open Subtitles | لنجعلها تمشي على لوح خشبي صغير |