Son iki yılımı, insanların hayallerini nasıl gerçekleştirdiğini anlamaya adadım. | TED | لقد خصصت العامين الماضيين لكي أفهم كيف يحقق الناس أحلامهم. |
Son on yılımı genç beyinlere umut ve arzu aşılamaya adadım. | Open Subtitles | أنا خصصت عشرة السنوات الأخيرة لتشجيع عقول الشباب، وغرس الأمل والطموح. |
Ve kendimi hem B.M. 'de hem de dışişleri bakanı olarak buna adadım. | TED | وانا خصصت نفسي لذلك سواء عندما كنت في الامم المتحدة او في وزارة الخارجية |
O programı bu sene geri getirmek için fon tahsis ettik. | Open Subtitles | لقد خصصت بعض الأموال لتحقيق ذلك مرة أخرى في العام الجديد |
Yeri gelmişken, bu konuşmaya yalnızca 28 dakika tahsis ettim. | Open Subtitles | بالحديث عن ذلك، لقد خصصت 28 دقيقة ،لهذه المحادثة فحسب |
Aynı zamanda duyduğumuza göre devlet okullarına 250 milyar rupi tahsis edilmiş. | TED | سمعنا كذلك أنه ٢٥٠ مليار روبية هندية قد خصصت للتعليم الحكومي |
Yoksullar için ayrılan para yoksullara gitmeli. | Open Subtitles | الأموال التي خصصت للفقراء يجب أن تذهب للفقراء |
Başkan Xu'ya söyledim. Bu davada bugün için görevlendirildim. | Open Subtitles | أخبرت القاضيه شى إنى خصصت لتلك القضية اليوم فقط |
Evet. Bütün günümü şarkı listesi hazırlamaya adadım. | Open Subtitles | أجل ، سأفعل خصصت يومي كله لقوائم تشغيل الموسيقى |
Bunu size adadım. | Open Subtitles | لقد خصصت هذا العمل لك يا سيدي.. |
Kariyerimin büyük bir kısmını bu hayvanların bilgilerini, duyulan şeyi tekrar etme yeteneğini kendi iletişim sistemlerinde nasıl kullandıklarını anlamaya adadım. | TED | لقد خصصت الوقت الكثير من عملي محاولا فهم هذا الامر محاولا فهم كيفية استخدام هذه الثديات هذه الالية في التعلم وكيف يمكنها استخدام هذه الميزة التي تمكنك من تغير ما تقوله تبعا لما تسمعه تبعا لنظام التواصل الخاص بهم |
Ona hayatımın 15 yılını adadım. | Open Subtitles | خصصت 15 سنة من حياتى لأجلها |
Doktor'un daha ayrıntılı bir profilini oluşturabiliriz. Herbirinize bir görev tahsis ettim. | Open Subtitles | سيمكننا استنتاج المزيد من المعلومات عن الدكتور لقد خصصت مهمات لكل واحد منكم |
Bu ödemeler Afganistan'daki gruplara tahsis edilmişti. | Open Subtitles | هذه المبالغ خصصت لجماعات في "أفغانستان". |
İki ofis var efendim. Birini size tahsis ettim. | Open Subtitles | يوجد مكتبان يا سيدتي، خصصت إحدهما لكِ. |
Craig, şehir Adli Tıp Ofisi'nin DNA dosyalarının ihtiyaçlarının üstünden gelmesi için 12 milyon dolarlık bir ek ilave tahsis etti. | Open Subtitles | كريج، خصصت المدينة مبلغ إضافي قدره 12 مليون دولار للمساعدة في التعامل الطبيب الشرعي في مكتب مع القضايا المتراكمة الحمض النووي. (يضحك) أنت تعرف، وكذلك أي شخص، فرانك، |
Yoksullar için ayrılan para yoksullara gitmeli değil mi? | Open Subtitles | تلك الأموال خصصت للفقراء يجب أن تذهب إليهم |
Ben de Bayan Plummer'a oraya kadar eşlik etmek üzere görevlendirildim. | Open Subtitles | أنا خصصت لمرافقة السيدة بلومير هناك لإسترجاع المحتويات |