Onun atalarından öğrendiği bu yemeği bugün özellikle senin için yaptım. | Open Subtitles | أحضرتها من البلاد القديمة و قد أعددتها خصيصاً لك اليوم |
özellikle senin için getirdim. Keyiflenmen için. | Open Subtitles | جلبتها خصيصاً لك لكي ترافقك بالأعلي |
Sana ayırdığım güzel büyük parçaya bak özellikle senin için ayırdım. | Open Subtitles | هذه السمينة والغليظة حجزتها خصيصاً لك |
Söylediğim gibi sizin için düzelttiğimizde farklı olacak. | Open Subtitles | كما قلت، ستبدو مختلفة عندما نصمّم شيئاً خصيصاً لك. |
Bunun yerine sana geldim. Özellikle sana. | Open Subtitles | جئت إليك بالمقابل جئت خصيصاً لك |
Misafirlerimizi yerine götürme şerefini al. senin için özel bir sürpriz planladım, tatlım. | Open Subtitles | اصحب ضيوف الشرف إلى أماكنهم أعددت مفاجأة مميزة خصيصاً لك يا عزيزتي |
Senin için özellikle yaptılar, Christopher. | Open Subtitles | لقد صنعوه خصيصاً لك يا كريستوفر |
Bir de şu var. Bunu özellikle senin için yaptım. | Open Subtitles | أجل، وانظر لقد صنعت هذه خصيصاً لك |
Bir de şu var. Bunu özellikle senin için yaptım. | Open Subtitles | أجل، وانظر لقد صنعت هذه خصيصاً لك |
Bu yüzü ve şekli özellikle senin için seçtim. | Open Subtitles | لقد أخترت هذه الهيئة و الوجه خصيصاً لك |
Evet, sanki bu rol özellikle, senin için yazılmış gibi. İltifat ediyorsun. | Open Subtitles | هذا الدور مكتوب خصيصاً لك - رائع - |
Zırhlıdır. özellikle senin için tasarlandı. | Open Subtitles | إنها مصفحة، صنعت خصيصاً لك. |
Var. özellikle senin için. | Open Subtitles | أجل, خصيصاً لك |
Giydiğiniz şeylerin sanki sizin için üretilmiş gibi olduğunu söyledi.. | Open Subtitles | قالت أنك كنت ترتدي ثياباً كما لو أنها أحيكت خصيصاً لك |
Özellikle sana ayırdım onu. | Open Subtitles | اقد جلبت هذه خصيصاً لك. |
Bir hediye. senin için özel yaptırdım. Milenyumun kutlu olsun. | Open Subtitles | إنها هدية شيء جعلته يصنع خصيصاً لك |
- Senin için özellikle hafif yaptım. | Open Subtitles | -لقد جعلته معتدلاً خصيصاً لك |