Adam senin peşinden koşmuş. senin suçun değil ki. | Open Subtitles | إذاً ، الرجل هو الذي جاء إليكِ لم يكن خطؤكِ |
Daha önce senin suçun olmadığı konusunda yanılıyordum. senin suçun. | Open Subtitles | كنتُ مخطئة حين قلت لكِ أن الامر ليس خطؤكِ. |
Sadece şunu bilmeni istyorum ki, ne olursa olsun bu senin suçun değil. | Open Subtitles | أُريدك أن تعلمي انه مهما حدث فإنه ليس خطؤكِ |
senin hatan değil. Ayrıca, iyi tarafından bak. | Open Subtitles | هذا ليس خطؤكِ إلى جانب , إنظري إلى الجانب المشرق |
Tavrını da değiştir. Bu senin hatan, benim değil. | Open Subtitles | ودعكِ من العبوس فهذا خطؤكِ أنتِ، وليس خطأي أنا |
Öyleyse her şeyin senin suçun olduğu konusunda hemfikiriz. | Open Subtitles | إذاً بوسعنا أن نتفق على أنه خطؤكِ |
Peki, belli ki haddini aşmışsın. Yani, bütün bunlar senin suçun olsa da... | Open Subtitles | من الواضح أنّه لم يكن بيدكِ حيلة، لكنّه خطؤكِ بالكامل... |
Tekrar söylüyorum, bunların hepsi senin suçun. | Open Subtitles | لكن مرةً أخرى، هذا كُلّه خطؤكِ. |
Ama bunun onun yanına kalmasına izin verirsen senin suçun olur. | Open Subtitles | ولكن مساعدته على الإفلات، هذا هو خطؤكِ |
Hepsi senin suçun. | Open Subtitles | هـذا خطؤكِ بالكـامـل |
Önemli değil. senin suçun yok. | Open Subtitles | لا عليكِ إنه ليس خطؤكِ |
Bu senin suçun. | Open Subtitles | تعلمين هذا خطؤكِ |
Tina, gözlerimi kırpmam tamamen senin suçun. | Open Subtitles | حسناً يا (تينا) إنّه خطؤكِ أنتِ أنّني أغمضت |
Başlıyorum. Laurie, fazla bir bilgim yok, ...ama senin ve Smith'in arasında olan bütün olaylar senin suçun değil. | Open Subtitles | (لوري)، لا أعرف الكثير، لكن هذا الذي بينكِ و بين (سميث) ليس خطؤكِ |
Yani sanırım, ünlü Başkanımızın kafasına silah dayanması senin hatan. | Open Subtitles | إذا فأظنه خطؤكِ إن هنالك سلاحاً مصوباً نحو رأس رئيسنا اللامع |
Bunların senin hatan olduğunu düşünmek temiz zaman kaybı olur senin için. | Open Subtitles | لكان ذلك مضيعة للوقتِ إن كان كلُّ هذا خطؤكِ. |
Beni bulduklarında senin hatan olduğunu sandılar. | Open Subtitles | وعندماوجدوني.. افترضوا أنه خطؤكِ.. |
Kaza geçirdiğinde bu senin hatan, çünkü virajı çok sert döndün. | Open Subtitles | عندما يقع الحادث... فإنه يكون خطؤكِ ... ، لأنكِ عبرتِ المنحني أسرع من اللازم. |
"Sen yapabileceğin her şeyi yaptın. senin hatan değildi." demen gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد فعلت ما عليكِ ولم يكن خطؤكِ |
Bu adamların ölü ya da dirilmiş cesetler olması tamamen sizin hatanız. | Open Subtitles | حقيقة أن هؤلاء الرجال أصبحوا هكذا هي خطؤكِ بالكامل. |