NCIS, bir gün işe gelmeyen bir denizciyi araştırıyorsa, sorun var demektir. | Open Subtitles | عندما يتحقق مركز التحقيقات من بحار غاب ليوم واحد, فهناك خطب ما |
Kutusuna adam boyunda kaka koyalım ki kendinde bir sorun olduğunu düşünsün. | Open Subtitles | دعونا نتغوط في صندوق قطته لكي يظن أن هنالك خطب ما به |
Buradaki herkeste Bir terslik var. Hepsi hastanelik bunların. | Open Subtitles | هناك خطب ما مع الجميع لا بد أن يكونوا بالمستشفى |
Gerçekten boğulmaya çalıştığını düşünmüyorum. Ama bir şeyler oluyor, ve o, bunun hakkında konuşmuyor. | Open Subtitles | , لم تغرق فعلاً ,لا أظن ذلك .لكن هناك خطب ما |
Açıklamadı, ama orada bir şeyler ters gidiyor. | Open Subtitles | رفض أن يفسّر الأمر ولكن كان هناك خطب ما. |
- Bir şeyler yanlış gidiyor. - İçimde kötü bir his var.. | Open Subtitles | ـ ثمة خطب ما ـ يساورني شعور سيء حيال هذا |
Bir sorun olduğu belli. Bunu şu anda konuşmamız gerektiğini söylemiyorum. | Open Subtitles | واضح أنّ هناك خطب ما ولستُ أقول أنّ علينا مناقشته الآن |
Bir sorun olduğu belli. Bunu şu anda konuşmamız gerektiğini söylemiyorum. | Open Subtitles | واضح أنّ هناك خطب ما ولستُ أقول أنّ علينا مناقشته الآن |
Onunla ilgili bir sorun var. Onu şimdi buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | بها خطب ما, لابد من أن نخرجها من هنا حالاً |
- Tanrım! - Burada ne yapıyorsun, Anders? Bir sorun mu var? | Open Subtitles | ــ يا ألهي ــ ماذا تفعل هنا, هل هناك خطب ما ؟ |
Bunla ilgili bir sorun olduğunu ve hiçbir şeye bağlı kalamadığımdan kendimle ilgili bir sorun olduğundan endişelendim | TED | لقد كنت قلقة من وجود خطب ما، خطب ما بي أنا، لعدم قدرتي على التمسك بشيء واحد فقط. |
Gece boyunca pek konuşmadın. Bir sorun mu var? | Open Subtitles | طيلة الليالي الماضية تتحدثين معي بجفاء هل يوجد خطب ما ؟ |
Bir terslik olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أراقب عن قرب و أنا أخبركِ أن هناك خطب ما |
O içride. Bir terslik var. O--, o sanki Marty değil. | Open Subtitles | إنه بالداخل ، هناك خطب ما إنه ليس على سجيته |
Karıma bir şeyler oluyor. Lütfen birini gönderin. | Open Subtitles | ثمة خطب ما ألم بزوجتي، أرسلوا أحدهم رجاءً |
Bir şeyler oluyor. Telsizim kapandı. | Open Subtitles | هناك خطب ما جهاز اللاسلكى لم يعد يعمل |
Yani, hiçbirimizin Kentucky'den kaçma lüksü yok, her zaman bir şeyler ters gider. | Open Subtitles | حسنا, ليس لنا جميعا نقود للسفر لولاية كنتاكي في كل مرة يحدث خطب ما |
O gece bir şeyler yanlış olsaydı kesinlikle uçmasına izin vermezdik. | Open Subtitles | لم نكن لنسمح له بالطيران لو كان هناك خطب ما. |
Albay Charlie'nin bir sorunu var. | Open Subtitles | كولونيل، لدينا مشكلة، هناك خطب ما أصاب تشارلى. |
Neden olduğunu bilmiyorum. Ama yanlış bir şeyler var, öyle olmalı. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا، لكن هنالك خطب ما بها لابد من ذلك |
Fakat herhangi Bir şey olursa beni arayacağına söz ver. | Open Subtitles | لكن، عديني بأنكِ ستتصلين بي عندما يحدث أي خطب ما |
Çocuğa Bir şey oldu, biri yardım etsin! | Open Subtitles | هناك خطب ما أصاب الأطفال ، ليساعدني أحد ما أرجوكم تعالوا إلى هنا |
O kadar uzun süredir ortada yoktu ki bir şeylerin ters gittiğini hissetmişti. | TED | والآن رحل لمدة طويلة، فشعرت بوجود خطب ما. |
Ahbap bir şeyler yolunda değil, Joe ya da Jenny'i yakalamış olabilir. | Open Subtitles | هناك خطب ما يا رجل بأمكانه الحصول على جو أو جيني |