ويكيبيديا

    "خطوبتها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • nişan
        
    • nişanını
        
    • nişanı
        
    En iyi arkadaşıma o ucuz nişan yüzüğünü gösteren kızı görüyor musun? Open Subtitles أترين تلك الفتاة التي تتباهى بخاتم خطوبتها على صديقي نعم.
    O nişan yüzüğü. 17. yüzyıl Fransız. Open Subtitles ذلك خاتم خطوبتها هو فرنسي من القرن سابع عشر
    nişan yüzüğü hala yatağının yanındaki çekmecede duruyor. Open Subtitles خاتم خطوبتها لا يزال في الدُرج في الكامودينو
    İşler çığırından çıktı, ama Bernard ile nişanını sabote etmemi isteyen sendin. Open Subtitles أنا آسف, خرجت الأمور عن السيطره ولكن كنت انت الذي تريدني أن أُخرب خطوبتها مع بيرنارد
    Evlenmesini istediğim çocukla nişanı nasıl attığını. Open Subtitles كيف قامت بفسخ خطوبتها من رجل تصادف إني أعجبت به.
    nişan partisinde hediye gelen... Open Subtitles و التي حصلت عليها بحفل ما قبل خطوبتها
    Bak, eğer gerçekten kıskanmıyorsan, neden en iyi arkadaşının nişan partisini terk etmeye çalışıyorsun? Open Subtitles انظري، إذا لم تكوني غيورة حقاً... إذن لماذا لا تذهبين لمساندة... أفضل صديقاتك في حفلة خطوبتها ؟
    Senin dairende bulacaklar, muhtemelen nişan yüzüğünüde. Open Subtitles في مكانك ومن المحتمل خاتم خطوبتها
    nişan yüzüğünü rehine verdi, çünkü tefeci fazla para isteyecekti. Open Subtitles قامت برهن خاتم خطوبتها... لأنّ المرابي كان سيمزق أذني...
    Bu tarz adamları saf dışı etmek için nişan yüzüğünü gösterirdi ama bu adam "umurumda değil" deyip, denemeye devam ediyordu. Open Subtitles كانت تظهر دوماً خاتم خطوبتها للرجال لأجل أن تسكتهم لكن هذا الرجل كان مثل "أنا لا أبالي.
    Sonra arkadaşım Angie'nin nişan partisi var. Open Subtitles و بعدها صديقتي "آنجي" تقوم بحفلة خطوبتها
    Şehire, nişan partisi için geldim. Open Subtitles جئت إلي المدينة من أجل حفلة خطوبتها.
    Hayır, o nişan yüzüğü. Evleniyor. Open Subtitles لا، أنه خاتم خطوبتها أنها ستتزوج
    Evet. nişan yüzüğüydü. Open Subtitles كان هذا خاتم خطوبتها
    nişan yemeğinin olduğu gece Gabrielle Solis yaralandı. Open Subtitles ،في ليلة حفلة خطوبتها جابرييل سوليس) كانت مجروحه)
    Vicky ise ,nişan yüzüğünü çalmakla itham ettiği için Morris Hasberg'den özür dilerken ağlamış. Open Subtitles وعندما إعتذرت (فيكي) لـ(موريس هازبيرغ) بكت لإتهامه بسرقة خاتم خطوبتها
    Madeline, nişan attıklarını söyledi bana. Open Subtitles لقد أخبرتني (مادلين) للتو بأنها فسخت خطوبتها
    Elliot muhtemelen nişan yüzünden delifişek gibi dolaşıyordur. Open Subtitles إليوت) سعيدة بالتأكيد) بفضل خطوبتها
    Yeğenim kendi rızası dışında nişanını bozmaya mecbur bırakılıyor. Open Subtitles تم إجبار إبنة أخي ضد رغبتها لتنهي خطوبتها
    Bayan Honeychurch nişanını bozdu. Open Subtitles لقد فسخت خطوبتها
    Duyduğuma göre Karen, Simon Elder'la olan nişanını neredeyse bozuyormuş. Open Subtitles مصادري تؤكد أن (كارين) كادت تفسخ خطوبتها من الملياردير (سايمون إلدر)
    Eğer nişanı kız bozarsa, herkesin aklına gelen "başka biri var" olur, "başka biri olmalı". Open Subtitles عندما تفسخ البنت خطوبتها, الجميع يقول,"يالهي,أنها تحب شخصاً آخر"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد