"Maria kendisine bir nişanlı buldu, Bay Rushworth, " | Open Subtitles | لقد وجدت (ماريا) خطيباً لها" "(وهو السيد (رشوورث |
Ben de saygın bir nişanlı olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أكون خطيباً محترماً |
İyi bir nişanlı olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | -أحاول أن أكون خطيباً صالحاً" " |
Seni o yola tekrar sokacak olsam davamız için çok daha sağlam bir konuşmacı olacaksın keza böyle bir durumda cehennem alevlerinin tadına bakmış ve bunları anlatabilen bir kişi olacaksın. | Open Subtitles | إذا استطعت معالجتك وإعادتك إلى طريق الصواب ستكون خطيباً أكثر اقناعاً لحملتنا لأنّك ستكون قد تذوقت مرارة العذاب |
Keşke ifade edebilseydim, ama iyi bir konuşmacı değilimdir... | Open Subtitles | كنت سأظهر ذلك لكنني لست خطيباً |
- Harika bir konuşmacı değil miyim yani? | Open Subtitles | ماذا, أنني لستُ خطيباً متألقاً ؟ ... أنتِ تمتلكين |
Babam kendini konuşmacı ilan etmişti. | Open Subtitles | والدي اعتبر نفسه خطيباً |
Jazz Gunn adında bir konuşmacı biliyor musun? Hayır. | Open Subtitles | -أتعرف خطيباً متحفزاً باسم (جاز غن)؟ |