ويكيبيديا

    "خطيبها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • nişanlısı
        
    • nişanlısını
        
    • nişanlısının
        
    • nişanlısıyla
        
    • nişanlısıyım
        
    • nişanlı
        
    • nişanlım
        
    • nişanlısından
        
    • nişanlısına
        
    • nişanlın
        
    • nişanlınız
        
    Ya Ilsa da nişanlısı Victor'un ne iş yaptığını bilmiyorsa. Open Subtitles ماذا لو ان اليسا لا تعلم مايفعل خطيبها فيكتور كذاليك؟
    Benim için hiç sorun olmaz. Onun nişanlısı ile tanışmayı isterim. Open Subtitles ليس لدي أي مشكلة مع هذا أحب أن اتعرف على خطيبها
    Bu onun nişanlısı, kötü muameleden sabıkalı ve serbest bırakılmış. Open Subtitles هذا هو خطيبها. الذي تم إنذاره والافراج عن بتهمه الاعتداء
    Ve David, neden ona nişanlısını terketmesi gerektiğini söylediğini de anlayamıyorum. Open Subtitles و إننى لا أعرف لماذا تقول لها أن تتخلص من خطيبها
    Nedeni de açık. nişanlısının, ölen kız için kendisini terk etmesinden çılgına dönmüş. Open Subtitles والدافع واضحاً ، حياتها دمرت تركها خطيبها من أجل المتوفيه
    Belki de bu, ölü nişanlısıyla paylaştığı özel bir şeydir tabii hayalet oysa. Open Subtitles حسناً، ربما كانت تحوي شيء مميز تشترك فيه مع خطيبها أن كان هو الشبح
    Ben onun nişanlısıyım sokaktan geçerken kurabiyesini yiyen herhangi bir aptal değilim. Open Subtitles أنا خطيبها لست غبي من الشارع يأكل كعكة زبدة الفول السوداني
    Çin'den buraya nişanlı vizesiyle gelmiş. Open Subtitles نعم، إنها هنا بتأشيرة خطيبها من الجزيرة الصينية
    ....otuz yıl önce aklını kaçırdı.. ....nişanlısı törende evlenmekten vazgeçince. Open Subtitles اختلّ عقلها منذ 30 سنة عندما تركها خطيبها أثناء مراسم الزواج
    Ama o olayda, nişanlısı olan katil orada bile değildi. Open Subtitles يقتلونها طمعا فى اموالها, ولكن ليس بواسطة خطيبها ايضا ,
    nişanlısı banliyöden bir züppe. Eğer hapse girersem düğünü iptal eder. Open Subtitles خطيبها هو شخص مرموق من الضواحي, إن ذهبت للسجن, فلن يكون هناك زواج
    nişanlısı yüzünden kimleri kaçırdığını bir bilse. Open Subtitles يالهى لو تعلم عدد الرجال الذين اخافهم خطيبها
    Olay şu. Sanırım bu sefer biliyorum. nişanlısı. Open Subtitles أعتقد بأنني أعرف من فعلها هذه المرة إنه خطيبها
    nişanlısı hala geceleri sorun yaratıyor mu? Open Subtitles هل لازال خطيبها يجعل الأشياء تتصادم في الليل؟
    Etrafa saçılan parçalar bir veterinerle nişanlısını delik deşik etti. Open Subtitles عشرة باوندات من مسامير الخشب مزقت طبيبة بيطرية و خطيبها
    Yıl başında beni ziyarete gelmek ve nişanlısını tanıştırmak istedi Open Subtitles أرادت أن تأتي للبيت وتزور لعيد الميلاد، وتعرفني على خطيبها.
    Ve Lily nişanlısının gençlik evine adımını atarken büyük bir karşılama gördü. Open Subtitles و عندما دخلت ليلي إلى المنزل الذي قضى فيه خطيبها شبابه تلقت ترحيب ضخم
    Orada, eski nişanlısının başka bir kadınla buluşmasını dinledi. Open Subtitles و ظلت هناك تستمع إلى خطيبها السابق فى موعد مع امرأة أخرى
    Eski kız arkadaşının nişanlısıyla paylaştığı yatakta kafanın bir milyon olması gibisi yok. Open Subtitles لا شيء يضاهي شرب المخدرات على السرير الذي تنام عليه شريكتك السابقة مع خطيبها ؟
    - Ben onun nişanlısıyım. Open Subtitles أنا خطيبها. ماذا؟
    Ve nişanlı orospum da sonunda ölmüş olacak. Open Subtitles والعاهرات خطيبها سوف يموت في نهاية المطاف.
    Otelde beni bekleyen bir nişanlım var... ve öğrendiğinde... Open Subtitles لدي خطيبها ينتظرني في الفندق ، الذي يجري لابد من سحقهم
    Yakınlarından kimse öyle bir adam hatırlamıyor ve Sarah da nişanlısından başka kimseye ondan bahsetmemiş. Open Subtitles لا أحد يذكر رؤية الرجل في حلقتها، ولم تذكره لأحد سوى خطيبها.
    nişanlısına gıcık oluyorum gerçi ama aksiyonu izlerken bir şey demiyor en azından. Open Subtitles اعني, ان خطيبها احمق نوعاً ما لاكن على لأقل جعلني اشاهده وهو يلقي الخراطيم
    - Evet, nişanlın. Hâlâ sarhoş da. - Ben onun nişanlısı değilim. Open Subtitles أجل هو كذلك, لاتزال ثملة - لستُ خطيبها -
    Listede nişanlınız olduğu gözüküyor? - Yani düşündüm ki... Open Subtitles إن فقط سجلاتها ذكرت أنك خطيبها لذا فافترضت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد