Sayenizde sokaklardan çok tehlikeli bir katili temizleyeceğiz. | Open Subtitles | مُساعدتنا على إزالة قاتل خطير من الشارع. |
Doktorum diyor ki, kız olmaya tehlikeli bir biçimde yakınmışım. | Open Subtitles | طبيبي يقول بأني على وشك بشكل خطير من أن أصبح فتاة |
Kendisine bile yalan söyleyen, tehlikeli bir tür casustur, Sir Hugh. | Open Subtitles | إنه نوع خطير من التجسس سيد هيو, الذي يكذب حتى على نفسه |
Gördüğüm kadarıyla tehlikeli bir taviz verme konumundasınız ve, ben size çıkış yolu gösteriyorum. | Open Subtitles | قلتَ أني أفكر خارج الصندوق. حسنا، من حيث أجلس، أنت في صندوقٍ خطير من الرضا |
Yaptığınız işlere hayranlık duyuyorum ama bilimsel merakınız sizi hiçbir zaman kontrol edemeyeceğiniz güçlere tehlikeli bir şekilde yaklaştırdı. | Open Subtitles | أنا معجب بأعمالكم لكن فضولكم العلمى جعلكم تقتربوا بشكل خطير من قوى لا يمكنكم أن تتحكموا بها أبداً |
Son haberler güneşe tehlikeli bir şekilde yaklaştıkları yönünde. | Open Subtitles | . آخر التحديثات بينت أنهم قريبين بشكل خطير من الشمس . |
Bence bu çaresiz bir adamın yaptığı tehlikeli bir suçlama. | Open Subtitles | اتهام خطير من قبل رجل يائس. |
Ve Shelly Gilespie bölgesine tehlikeli bir biçimde yakınlaştırdı. | Open Subtitles | (وبشكل خطير من منطقة (شيلي غيلزبي |