Anca bütün gece boyunca bütün Krakow şehrine graffiti yapmayı organize etsek? Bütün şehir öğrenir. | TED | و لكن ماذا لو نظمنا حملة للرسم والكتابة على الجدران خلال الليل في كل انحاء مدينة كراكاو؟ سوف تعلم المدينة. |
Temelde, gün boyunca yaktığımız her şeyi, gece boyunca yeniliyor, yerine koyuyor ve yeniliyoruz. | TED | وفي الأساس، جميع الأشياء التي أحرقناها خلال النهار، نقوم بالاستعادة والتعويض وإعادة البناء خلال الليل. |
- gece boyunca sürmüş olması mümkün değil. | Open Subtitles | من المحال يمكنه قطع هذه .المسافة خلال الليل |
Rosa Parks'ın kocası geceleri av tüfeği ile uyuyordu çünkü sürekli ölüm tehditleri alıyorlardı. | TED | نام زوج روزا باركس خلال الليل ببندقية، لأنه تم تهديد حياته باستمرار. |
Bir kızım var. Bazen geceleri ayakta oluyor. | Open Subtitles | لدي طفلة , و هي تستيقظ أحياناً خلال الليل |
Meselâ, yıldızlar her zaman doğudan doğup, tüm gece boyunca başımızın üzerinden batıya doğru akarak batıdan batarlar. | Open Subtitles | فعلى سبيل المثال تشرق النجوم دوما من الشرق وتغرب دوماً فى الغرب قاطعة السماء كلها من فوقنا خلال الليل |
Ben bir gecede büyüdüm, ve... yetişkin olmak ne demek anlayamadım. | Open Subtitles | انا كبرت خلال الليل انا لا افهم ما الغرض لاكون راشده |
Binbaşı, lütfen. Önemli değil. Lokomotifi tek başıma gece boyunca onarırım. | Open Subtitles | ميجور , لو سمحت , مش مهم , سيتم اصلاح القاطره خلال الليل , سأقوم بذلك بنفسى |
Çocuklarınız gece boyunca huzursuzlanacak olursa koridorun ucundayım ve uykum hafiftir. | Open Subtitles | , وأذا راوضكم القلق خلال الليل انا سأكون بالأسفل فى القاعة ونومى خفيف |
Fred gece boyunca çalışırdı, fakat kahvaltı için ve Jack'i okula götürmek için evde olurdu. | Open Subtitles | فريد يعمل خلال الليل ولكن، ان يعود للمنزل كل صباح للفطور و اتخاذ جيك إلى المدرسة، دائما. |
Öncelikle biraz vitamin depolayıp, gece boyunca notlar tutacağım ve onu yarın gece yemeğe davet edeceğim. | Open Subtitles | وسأنمي جرأتي خلال الليل وسأدعوها لتناول العشاء غداً |
Kuzey Vietnam birliklerinin Saigon'a girmeleriyle gece boyunca devam etti. | Open Subtitles | الإخلاء الأخير للجيش ورجال السياسة يستمر خلال الليل في شمال الأراضي الفيتنامية |
Şu büyük boy Tonka Oyuncağı'na sürünerek gitme ve gece boyunca hız yapma fikrinde olduğumu gücüm yerinde olmasına rağmen söyleyemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع قول الفكرة غص ظهر إلى تلك لعبة الكبيرة جدا ومسرع خلال الليل خصوصا أضوية شمعتي، مع ذلك |
Sıcaklık yüzünden bu lanet olasını geceleri çalıştırıyoruz. | Open Subtitles | بسبب الحرارة، ندير تلك الماكنة خلال الليل فقط. |
- Annem stajyer doktorken geceleri sabaha kadar çalışır ve gündüzleri uyurdu. | Open Subtitles | حسنا.. عندما كانت أمى تعمل كطبيبه مقيمه اعتادت أن تعمل لوقت متأخّر خلال الليل |
geceleri sevişmediğimiz yetmezmiş gibi sabahları seviştikten sonra bana sarılıp yatmak istiyor. | Open Subtitles | انه من السيء بما فيه الكفايه اننا لم نفعلها خلال الليل قطاً بعدما نفعلها بالصباح يريد ان يستلقي هناك معي |
Bütün gece çalıştım çünkü banyoda küçük bir sızıntı daha buldum ve sana sürpriz yapmak istedim. | Open Subtitles | لقد عملت خلال الليل لأنّني وجدت تسرّبا صغيرا آخر في حمامكِ. وأردت مفاجأتكِ. |
Bütün gece sürdüm ve tek kelime bile etmedin. | Open Subtitles | لقد قدت إلى هنا خلال الليل وأنت لم تقل كلمة |
Bak, eğer tüm gece araba kullanırsam, sabah saat 05.00'e doğru orada olurum. | Open Subtitles | إسمعي ، إذا قدت خلال الليل سوف أصل عندك في الخامسة صباحا |
Eğer bir kişi felç olmuşsa, aniden, bir gecede, ve yalnız bu da değil, | Open Subtitles | فيما لو أصيب شخص ما بالشلل فجأة خلال الليل و لم يكن لوحده |
Dinozorlar gece boyu bu pozisyonda bekliyorlar. | Open Subtitles | هذه المواضع التي يتم صف الديناصورات فيها بعد العرض خلال الليل |
Ama işte gece vakti renkleri seçmek zor oluyor. | Open Subtitles | إنما المشكلة أنه من الصعب رؤية اللون خلال الليل |