Yapmanız gereken tek şey bu tüneli takip etmek ve Kısa sürede evde olacaksınız. | Open Subtitles | و سوف تكونون في قريتكم خلال وقت قصير حالما نكون في الداخل انت سوف تغرق القناة |
Her şeyin en Kısa sürede normale döneceğine eminim, usta. | Open Subtitles | أنا واثق بأنّ الأشياء سترجع إلى طبيعتها خلال وقت قصير يا معلّمي. |
Kısa sürede sadece köpeğim değil, aynı zamanda arkadaşım olmuştu. | Open Subtitles | خلال وقت قصير لم يعد كلبي فقط بل صار صديقي أيضاً |
Çoğu, çok kısa bir süre içerisinde öldürüldüler. | TED | قتل العديد من الأشخاص خلال وقت قصير جداً. |
Hâlâ Amerikan denizcisiydiniz ve bir savaşın devam ettiğini biliyordunuz, biz de kısa bir süre içerisinde gönderileceğimizi biliyorduk. | Open Subtitles | ما زلت أمريكياً و في البحرية و تعلم أن الحرب ما زالت دائرة و نعلم أننا سنكون في أتونا خلال وقت قصير |
Kısa bir süre sonra Mars üst komuta arasında bir toplantı düzenledik. | Open Subtitles | ونظيره على كوكب المريخ وبعد ذلك في خلال وقت قصير ، إستطعنا إلتقاط بعض الثرثرة بين القيادات العليا في كوكب المريخ |
Bu kadar Kısa sürede hakemlerin bulunabildiği tek yer burası. | Open Subtitles | إنه المكان الوحيد الذي وجده المحكمون خلال وقت قصير |
Yazıdan alıntı yapıyorum: "İlaçlarımı azaltmaya başladım ve Kısa sürede etkisini hissettim. | TED | اقتطف من كتابة : "بدأت بتخفيف أدويتي و خلال وقت قصير بدأت أشعر بالتأثير |
Bu kadar Kısa sürede beni bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | أقدر لك مقابلتي . خلال وقت قصير |
Görünüşe bakılırsa, William, Kısa sürede kızlarla çok iyi bir bağ kurmuş. | Open Subtitles | إذن، يبدو أنَّ (ويليام) اقترب من البنات وارتبطوا به خلال وقت قصير |
Kısa sürede üzerine bu kadar çok düşüldüğünün farkındayım. | Open Subtitles | انه كثير خلال وقت قصير اعلم |
Aynen kısa bir süre içerisinde bizim de yapacağımız gibi. | Open Subtitles | وهذا بالضبط ماسنفعله . خلال وقت قصير جداً |
Kısa bir süre sonra Maria'yla yiyişiyor olacaksın, tamam mı? | Open Subtitles | ستكون على بطن (ماريا) خلال وقت قصير للغاية , حسناً ؟ |