Ayrılmak konusunda yalan söylediğimizi düşünüyorsun sanıyordum. | Open Subtitles | خلتُ أنّ موقفكَ كان اعتبار رحيلنا بمثابة مكيدة |
Avustralya'da Wombat'lar ve Wallabie'lerden başka bir şey yok sanıyordum. | Open Subtitles | خلتُ أنّ "إستراليا" كلّها حيوانات "وومباتز"، صغار الكنغر و ما إلى ذلك |
Taramalarda gözükmediğini sanıyordum. Yok çünkü. | Open Subtitles | خلتُ أنّ المسوح لم تظهر واحداً - لأنّه ليس لديها واحداً - |
ATM'miz zaten var sanıyordum. "Asyalı Transseksüel Erkek." | Open Subtitles | خلتُ أنّ لدينا صرّافة مُسبقًا "ذكرٌ آسيويّ متحوّلٌ جنسيًّا" |
Amacımız parayı arttırmak sanıyordum. | Open Subtitles | خلتُ أنّ هدفنا هو جمع المال |
Şimdi gidebileceğimizi sanıyordum. | Open Subtitles | خلتُ أنّ بوسعنا الرحيل الآن |
Gitmen gerektiğini sanıyordum. | Open Subtitles | خلتُ أنّ عليكَ الذهاب |
Martha kanserden öldü sanıyordum, Walt. | Open Subtitles | (خلتُ أنّ (مارثا) ماتت جراء السرطان يا(والت |
Lilith'in seni öldüreceğini sanıyordum. | Open Subtitles | , خلتُ أنّ (ليليث) كانت ستقتلك |