Bak biliyor musun, belki biri de senin geçmişini araştırmalı, ha? | Open Subtitles | أتعلم شيئاً؟ لربّما ساحاول التحري عن خلفيتك |
Ancak millet geçmişini öğrenince sana nasıl davranır tahmin bile edemiyorum. | Open Subtitles | ولكن كيف سيعاملك هؤلاء الناس بعد ان اكتشفوا خلفيتك ؟ يمكننى ان ارى ذلك مقدما |
Geçmişin hakkında daha fazla bilginin yardımı olur diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت انه قد يفيدنى معرفة المزيد عن خلفيتك |
Geçmişin, bakışların ve kişiliğin o kadar harika ki rakiplerini hezimete uğratıyorsun. | Open Subtitles | مع خلفيتك ، مظهرك و شخصيتك الظريفة أنت كامل جداً بحيث يبدو أنك تجعل خصومك يشعرون بنوع من النقص |
Talihsiz geçmişinizi anlatmak suretiyle sempatimizi kazandı, buna bazı kötü ilişkilere karşı mücadelen de dahil. | Open Subtitles | كسب تعاطفنا بإخبارنا عن خلفيتك بما فيها الصراع مع رفقة فاسد ة |
Ah tabi...devrim olunca, adamım... kıçını duvara toslayacaksın... | Open Subtitles | ... حسنا ... عندما , تأتي الثورة ... ستكون خلفيتك على الحائط |
Eğer bununla ilgili bir sorununuz olursa, şeker renkli kıçınızı alır ve arkamda kiraya verebilirsiniz. | Open Subtitles | و لو كان لديكم مشكلة في ذلك بإمكانك سحب خلفيتك الملونة و تعد أدراجك في سيارة أجرة |
Geçmişiniz astrofizik. Önde giden bir askeri bilim araştırmacısısınız. | Open Subtitles | خلفيتك هي في الفيزياء الفلكية وأنت رائدة في الباحث العلمي العسكري |
Biraz daha geçmişinizden söz etmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن نتكلم قليلاً عن خلفيتك |
geçmişini, geldiğin genleri anla diye sana siyah insanlarla sosyalleşebileceğin imkanlar sunduk. | Open Subtitles | حرصنا على أن يكون لديك .. أشخاص سُود مؤثرين بحياتك لنساعدكَ على فهم خلفيتك |
Bütün geçmişini öğrendiklerini biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف انهم تحصلوا على خلفيتك كلها |
Şirket, öz geçmişini incelemiş. | Open Subtitles | المؤسسة قامت بالنظر في خلفيتك مؤخراً |
geçmişini biliyordu ve fırtına başlatması için iki saniye yetti. | Open Subtitles | إنها تعرف خلفيتك وتطلب منها لحظتين |
Makale için Geçmişin hakkında biraz bilgi ediniyoruz sadece. | Open Subtitles | فقط نحاول الحصول على خلفيتك في الماضي للمقال |
Senin "Kanun ve düzen" Geçmişin burada epey dikkat çekecek. | Open Subtitles | خلفيتك القانونية وخدمتك العامة ستلعبان دوراً هاماً هناك |
Ekibe Geçmişin ve deneyimlerinin seni bu iş için ideal aday yaptığını açıkladım. | Open Subtitles | لقد أخبرت الطاقم أن خلفيتك و خبراتك تجعلك... المرشح المثالى لهذه المهمة |
Bu sabah jüriye geçmişinizi anlattınız. | Open Subtitles | هذا الصباح أخبرت هيئة المحلفين عن خلفيتك |
Bu sabah jüriye geçmişinizi anlattınız. | Open Subtitles | هذا الصباح أخبرت هيئة المحلفين عن خلفيتك |
O zaman kıçını ben kollarım. | Open Subtitles | اذا سيكون لدي خلفيتك |
Ve eğer yapmazsan senin kıçını Musa'nın Kızıldeniz'i ayırdığı gibi ikiye ayırırım! | Open Subtitles | وان لم تفعل ساقطع خلفيتك مثل البحر الاحمر وقدمي هي موسى (استغفر الله) |
Çok hoş, Mic. Eğer kıçınızı kaldırıp bize yardım etseydiniz daha da hoş olabilirdi. | Open Subtitles | هذا لطيف يا (ميك)، و لكنه كان سيكون ألطف لو أرسلت بعضاً من خلفيتك لمساعدتنا هناك |
Biraz daha geçmişinizden söz etmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن نتكلم قليلاً عن خلفيتك |
Bu grubun içinde olamayabilirsiniz, fakat yaşıtınız, hemcinsiniz, hemşehriniz ve sizinle aynı geçmişe sahip olan birisi bu odada olabilir. | TED | وعلى الرغم من أنك قد لا تكون في تلك المجموعة، فشخص من عمرك، شخص من جنسك، شخص من موقعك وشخص من خلفيتك سيكون في تلك الغرفة. |