ويكيبيديا

    "خليلة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kız arkadaşı
        
    • sevgilisi
        
    • Kız arkadaşın
        
    • sevgilim
        
    • sevgilin
        
    • kız arkadaş
        
    • kız arkadaşım
        
    • sevgilisini
        
    • sevgilisinin
        
    • kız arkadaşının
        
    • metresi
        
    • sevgilisiyle
        
    • kız arkadaşını
        
    • kız arkadaşıyım
        
    • 'ın
        
    Çünkü zamanında burada çalışan bir kız arkadaşı vardı. Ayrılır ayrılmaz kızı şutladı. Open Subtitles لأنّه كان لديه خليلة ذات مرّة كانت تعمل هنا، وانفصلا، فقام بطردها بسرعة.
    Pek tecrübesi olduğunu sanmıyorum. Onun ilk gerçek kız arkadaşı olabilirsin. Open Subtitles لا أعتقد أن لديه تجارب كثيرة قد تكونين أول خليلة له.
    Kardeşimin eski sevgilisi SEC'de çalışıyor ve bana burada olduğunu söyledi. Open Subtitles خليلة أخي السابقة تعمل في مجال البورصة أخبرتني إنها في المدينة
    Ama eğer kafanı bu şekilde kuma gömmeye devam edersen bırakıp işine dönebileceğin bir asistanın ve Kız arkadaşın olmayacak. Open Subtitles ولكن لو توقفت على وضع رأسك بالرمل لن تكون قادرًا على الحصول على مساعد أو خليلة لتعود للعمل من بعدهما
    Evet, hayır, benim sevgilim var. Open Subtitles أعتقد أن بإمكانك مُطارحتها إن أردت لا ، لديّ خليلة
    Vampir sevgilin olduğundan bahsetmemiştin. Open Subtitles إنك لم تذكر لي آنفاً أن لديك خليلة مصاصة للدماء.
    Sonuçta adı oydu. Normal tipte bir adam. kız arkadaş, spor ve bira sever. Open Subtitles ، فقد كان هذا اسمه رغم كل شئ كان رجلاً عادياً له خليلة ويحب الرياضة وشرب الجعة
    Her neyse, düşündüm de, artık bir kız arkadaşım olduğunu bilmek istersin. Open Subtitles لذا على أي حال ، إعتقدتُ أنّكِ يجب أن تعرفِ أنّ لديّ خليلة الآن
    Biliyor musun? Hapiste böyle bir atışa birilerinin kız arkadaşı olur çıkarsın. Open Subtitles بالسجن ، برمية مثل تلك قد تصبح خليلة أحدهم هناك
    kız arkadaşı olmadığını söylüyor. Görüştüğü kimse yokmuş. Open Subtitles إنّه يقول أنّ ليس لديه خليلة ولايواعد أيضا
    Bob amcamın bir kız arkadaşı vardı. Open Subtitles العم ً بــوب ً كانت لديه خليلة . ربما كانت هــي ؟ ــ خليلة ؟
    Bob Rawlinson'ın kız arkadaşı. Open Subtitles خليلة ً بــوب راويلسون ً هي ً آنجليكــا ً فرنسية
    Biraz karışık bir durum çünkü kız arkadaşı var, bu yüzden kimseye söyleyemiyorum. Open Subtitles الامر معقد لإن لديه خليلة لذلك لا اقدر ان اخبر اي احد
    Eski bir sevgilisi olabilir. Zevk düşkünü bir tipmiş. Open Subtitles ربما تكون خليلة سابقة ، كان لعوباً بعض الشيء
    Kardeşimin eski sevgilisi SEC'de çalışıyor ve bana burada olduğunu söyledi. Open Subtitles خليلة أخي السابقة تعمل فى مجلس التنسيق الأعلى، لقد أخبرتنى أنها فى المدينة, حسناً؟
    Kıçını gösterebilecek kadar havalı olan bir Kız arkadaşın olduğun için sevinmelisin. Open Subtitles و عليك أن تكون مسرورا لأن لديك خليلة رائعة لدرجة أن تـُظهــر مؤخرتهــا
    Pekâlâ, arkanı dön, dışarı çık yine gel ve işin, araban, Kız arkadaşın, geleceğin ıvır zıvırın olmadığından bahsetme. Open Subtitles ثمّ تعود، ولا تتحدّث عن عدم حصولكَ على عمل أو سيّارة أو خليلة أو مستقبل أو قضيب
    Yanlış. Çok fazla para kazanıyorum ama harcayacak sevgilim yok. Open Subtitles خطأ، فأنا أجني الكثير من المال وليس لديّ خليلة كي أنفق عليها
    Vampir sevgilin olduğundan bahsetmemiştin. Open Subtitles أنت لم تذكر لي أن لك خليلة من مصاصي الدماء.
    Ahlak masasından bir kız arkadaş yapmalıyım. Open Subtitles يجب أن أجد لي خليلة من قسم مكافحة الرذيلة
    kız arkadaşım yok başımı sokacak bir evim yok. Open Subtitles لا خليلة لي، لا سقف يأويني، إلا إذا أخذت بالاعتبار سيّارتي
    Muhtemelen bir başkasının sevgilisini öldürmeye gitmiştir. Open Subtitles إنّه على الأرجح بالخارج يقتل خليلة شخص ما.
    O çocuğun sevgilisinin tişörtü olmalı. Open Subtitles لا بد و أنه قميص خليلة ذاك الشاب
    Bir kız arkadaşının olmasının seni mutlu ettiğini duyduğum için onu sevmeye çalıştım tıpkı Sam'i sevdiğim gibi. Open Subtitles ومنذ أن سمعتُ أن وجود خليلة تجعلك سعيدا... ً حاولتُ جاهداً أن أحبّها...
    Çok iyi! Biraz daha büyük olsaydın, kocamın metresi olmandan gurur duyardım. Open Subtitles أحسنت, سأكون فخورة إذا كبرت و أصبحت خليلة زوجى
    Eğer biri seviyorsan, özgür bırak gitsin. Eğer eski sevgilisiyle takılıp aile kurarsa.. Open Subtitles إن كنتِ تحبّين شخصاً ما، أطلقي سراحه، إن واعد خليلة سابقة و كوّنا عائلة معاً
    Geçen sene, sadece yapabileceğim için en iyi arkadaşımın kız arkadaşını çaldım. Open Subtitles العام المنصرم, سرقتُ خليلة صديقي المقرّب... فقط لأنني كنتُ قادرًا على ذلك.
    Ben Nicholas'ın kız arkadaşıyım. hala balayı aşamasındayız. Open Subtitles حسنٌ، أنا خليلة (نيكولاس) لقد بدأنا لتوّنا بالتواعد لذا، مازلنا في مرحلة شهر العسل بالكاد أنام، الكثير من فعلها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد