Bilirsin, bir ipucu arıyorsan eski kız arkadaşını araştırmalısın. | Open Subtitles | لو كنت تبحث عن خيوط، فلا بدّ أن تتحقق من خليلتُه السابقة. |
Eğer eski kız arkadaşını öldürecek kadar hastaysa, o halde biz bir sosyopatlıktan bahsediyoruz. | Open Subtitles | لو كان مريضاً بما يكفي لقتل خليلتُه السابقة هكذا، فإننا نتحدّث إذن عن مُعتلّ إجتماعي. |
Saha görevlisi kız arkadaşını evlenme teklifi için buraya getirmiş. | Open Subtitles | الحارس أحضر خليلتُه إلى هنا ليطلب يدها للزواج. |
Üniversite zamanında Roma'da tatildelerken kız arkadaşı gizemli bir biçimde ölü bulunmuş. | Open Subtitles | مثل حقيقة أنّ خليلتُه من الكليّة ماتت بظروف غامضة في حين كانا بعطلة في (روما). |
Kayıtlarımıza göre, son ziyaretçileri, kız arkadaşı olması muhtemel Connie Mallery ve...siz. | Open Subtitles | ، وفقاً لسجلّنا آخر زوّاره هما (امرأة تدعى (كوني ميلاري ، و الّتي أفترض أنّها خليلتُه |
Vega, yeni kız arkadaşını Küba'dan kaçırmanın yolunu arıyordu. | Open Subtitles | كان (فيغا) يبحث عن وسيلة لإخراج خليلتُه الجديدة من (كوبا). |
Richard Castle'ın senin sorguna kız arkadaşını mı getirdiğini söylüyorsun? | Open Subtitles | أتقول لي أنّ (ريتشارد كاسل) جلب خليلتُه في إستجوابك؟ |
Ben kız arkadaşı sanmıştım! | Open Subtitles | ظننتُ أنّها خليلتُه! |
- kız arkadaşı değil. | Open Subtitles | -إنّها ليست خليلتُه . |