Cep telefonları, bilgisayarları var ama bir kütük, çekiç ve testere verdin mi ellerine hiç? | Open Subtitles | أعني، بالفعل لديهم هواتف خليوية وحواسيب شخصيبة، لكن، لتعطيهم لوح من الخشب و مطرقة ومنشار |
Ama bunu yerine Cep telefonları, otobanlar.. | Open Subtitles | وبدلاً من ذلك أصبح لدينا هواتف خليوية وطرق سريعة |
Bunlar Cep telefonu. | TED | هذه هي اجهزة هاتف خليوية متنقلة |
Ki bunun anlamı, fazlasıyla artık hücresel enerjim var. Bunun için. | Open Subtitles | وهذا يعني أنه لدي طاقة خليوية متبقية تكفي لفعل هذا |
Güvenlik kameralarından ses ve görüntü alıyoruz ve gelen her türlü hücresel iletişim sistemine erişebiliyoruz. | Open Subtitles | لدينا الصوت والصورة من كاميرات المراقبة و حق الوصول إلى أي مكالمات خليوية واردة. |
Orası Cep telefonları için kör bir nokta. Ne için aradığı belli mi? | Open Subtitles | انها منطقة لا توجد فيها تغطية خليوية |
Sonuç olarak, son teknolojik gelişmeler olmasaydı bilgisayarlar, Cep telefonları ve modern tıp mucizelerimiz olmazdı. | Open Subtitles | في المحصلة ، و بدون التقنيات التكنولوجية التي حصلت في القرن العشرين لن يكون هناك اي كمبيوترات اجهزة خليوية ، او اية معجزات طبية حديثة |
Sabit telefon hattından Cep telefonuna geçmek gibi. | Open Subtitles | ..الأمر أشبه بـ"ما حدث عند استبدال الهواتف الأرضية "بهواتف خليوية |
Aslında bir Cep telefonu frekans gridi. | Open Subtitles | شبكة ذبذبات خليوية بالتحديد |
Sen ve ben; Cep telefonu olmayacak. | Open Subtitles | أنت و أنا و بدون هواتف خليوية |
Birşeyler... Cep telefonları, silahlar, bıçaklar, kırılmış küçük şişeler gibi... | Open Subtitles | هواتف خليوية قناني شراب |
Dört tane de Cep telefonu var. | Open Subtitles | هناك أربعة هواتف خليوية. |
Cep telefonları. | Open Subtitles | -هواتف خليوية |
Cep telefonları. | Open Subtitles | -هواتف خليوية |