Juarez: Bu sınırdan haberiniz vardır - dünyanın en tehlikeli sınırlarından biri. | TED | خواريز: قد سمعتم بالحدود واحد من أكثر الحدود خطورة في العالم. |
Sağ tarafta El Paso, Texas'taki bir evin ortalama büyüklüğü, sol taraftaysa Juarez'deki bir evin ortalama büyüklüğü. | TED | يوجد على اليمين الحجم العادي لبيتٍ في إل باسو، تكساس، وعلى اليسار يوجد الحجم العادي لبيتٍ في خواريز. |
Esther Chavez adında bir kadın vardı Juarez, Meksika 'da tanışmıştım. | TED | كان هناك امراة تدعى اسثر شافيز التقيت بها في خواريز المكسيك و اسثر شايفز |
Hasta halasına bakmak için Juarez'e gitti, bu sırada Juarez'in öldürülen ve kaybolan kadınlarına neler olduğunu öğrendi. | TED | ذهبت الى خواريز لتعتني بخالتها المريضة و في سياق ذلك بدات تكتشف ما كان يحدث للمقتولات و المختفيات من نساء خواريز |
Tek kan bağımız Juárez'deki bir fahişe. | Open Subtitles | الدماء الوحيدة التي نتشاركها هي من عاهرة في خواريز |
- Devrimimizin bu atlara ihtiyacı var. Benito Juarez'in bu atlara ihtiyacı var. | Open Subtitles | ثورتنا تحتاج تلك الخيول بينتو خواريز يحتاج تلك الخيول |
Kibby, dört gunlugune ta Juarez'den geldi. | Open Subtitles | كيبي أتت للتو بعد 4 أيام متتالية في مدينة خواريز |
Juarez gizli olarak bizim için çalışıyor. Kim bilgi taşıyor onu öğrenecek. | Open Subtitles | لقد وضعنا خواريز متجسساً لِيحاول ويعرف من وراء تسريب المعلومات |
Chavez'i öne koyalım. Ardından Juarez ve sonra diğerleri. | Open Subtitles | لِنضع تشافيز في المقدمة ويليه خواريز وثم البقيّة |
Bacak ameliyatı sırasında ölmüş ve cesedi, Meksika'daki Juarez sınırına atılmış. | Open Subtitles | و رميت جثته عبر الحدود في خواريز.المكسيك |
Reid, sen ve JJ, Juarez'e gidip Richard Hubbell'in cesedini inceleyin. | Open Subtitles | ريد,انت و جي جي اذهبا الى خواريز و تفقدا جثة ريتشارد هابل |
Şartlı tahliyesini iki yıl önce ihlal etti ve Meksika, Juarez'e uçtu. | Open Subtitles | كسر حكم الإفراج المشروط الخاص به قبل عامين و هرب إلى خواريز بالمكسيك |
Juarez'e doğru giderken, El Paso sınır kapısındasınız. | Open Subtitles | و أنت تعبرين الحدود في إل باسو في طريقك إلى خواريز ماذا ؟ |
Oldukça ünlü biri. Juarez'in en büyük uyuşturucu laboratuvarını işletiyor. | Open Subtitles | انه مشهور جدا و هو يدير أكبر معمل لمخدر ميث فى خواريز |
Kupkuru kalmayı nasıl başardın? Juarez'de geçirdiğim yaz masa altında saklanmayı öğrenmiştim. | Open Subtitles | لقد تعلمت ان احتمي تحت الطاولة في اجازه الصيف في خواريز |
Sana daha önce bahsettiğim Juarez'li dokuz parmaklı boğa güreşçisi ile çıkan kişi bu. | Open Subtitles | إنها من كنت أحدثكِ عنها التي كانت تواعد مصارع الثيران ذا الاصابع التسع من خواريز |
Paul Whitesall, Houston'dan. Federaller tarafından Juarez'de vurulmuş. | Open Subtitles | بول وايتسال ، من هيوستن قتل رمياً بالرصاص فى مدينة خواريز من قبل العملاء الفيدراليين |
Jessica Wolf Meksika'da öldürülen bir Amerikalı olduğundan Juarez'deki başkonsolosluğumuz cinayet soruşturmasında bizden yardım istedi. | Open Subtitles | جيسيكا ولف كانت مواطنة أميركية قتلت على تربة مكسيكية لذلك، قنصليتنا العامة في خواريز طلبت مساعدة فريق الستجابة الدولية |
Son beş yılını Calle Juarez'de dövizci olarak geçirmiş. | Open Subtitles | قضت هي آخر 5 سنوات بتغيير الأموال في كالي خواريز |
Juárez'de bu işe bakan iyi bir avukat var. | Open Subtitles | إن المحامى يعمل على هذه القضية فى " خواريز" |
Beni yakalayabildiniz çünkü Kuarez karteli size haber uçurdu... onlar da Tijuana'ya girmek istiyorlar. | Open Subtitles | أنت فقط حصلت علي لأنك حذرت بواسطة إحتكار خواريز الذي يحاول إقتحام تيجوانا |
- Ölmüşlerdi. John Henry, Juaristalar'ın yaptığını düşünüyor. | Open Subtitles | هم قتلى, جون هنري يعتقد جماعة خواريز فعلوا ذلك |
Juarez Cartel'in dokuz arkadaşı dün JFK'de yüz tanımada ortaya çıktı. | Open Subtitles | (هُناك تسعة أعضاء من مُنظمة (خواريز تم التعرف على وجوههم بمطار جون كينيدي بالأمس |