Kask ve silahları da var ama ben annenin yanına silahsız gidiyorum. | Open Subtitles | لديهم أيضاً خوذات و بنادق و أنا ذاهبة إلى والدتك غير مُسلَّحة |
Evet, öyle. Çıktığım bütün kadınlara Kask almak zorunda kalıyorum. | Open Subtitles | هو، حصلت لشراء خوذات واقية لجميع تواريخي. |
Isıl kameralarımız var. Kask kameralarımız var. | Open Subtitles | لدينا كاميرات حرارية لدينا خوذات فيها كاميرات |
Bisiklet kaskı, güneş kremi, emniyet kemeri de yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك آي حواسيب تماما كما لم يكن لدينا خوذات للدراجات أو واقيات الشمس أو أحزمة الأمان |
Ne yani,perdede futbol kaskı şekilleri mi olsaydı? | Open Subtitles | ماذا تريد؟ خوذات كرة قدم على الستائر؟ |
Herkes bir Kask alsın. Sıkıca takın. | Open Subtitles | لتعتمروا خوذات وإعتمروها جيداً. |
Baltalar, kalkanlar, miğferler, kadehler hepsi çalınmış. | Open Subtitles | فؤوس, دروع, خوذات كؤوس شراب, كلها سرقت |
Bu aile mühürlerini daha önce bir yerlerde gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت خوذات هذهِ الأسر ... في مكانٍ ما من قبل |
Sonra parkta dizlik veya Kask takmadan, yakın temas futbol oynayacağız. | Open Subtitles | ومن ثم سنلعب الكرة القدم المباشرة في الحديقة بدون دروع أو خوذات |
Bu çalışmada bazı akademisyenler maymunların başına Kask takıp onları şiddetli şekilde sarsmışlar. | Open Subtitles | في هذا البحث بعض الدراسات اقترحت وضع خوذات على قرود وهزهم بقوة شديدة إلقاء خنازير وكلاب |
- Onlarda Kask kamerası vardı. | Open Subtitles | أوه ، لقد كانوا يرتدون خوذات تحوي كاميرات سأحتاج تلك الصور |
Kask takmadıklarını biliyorum, dostum | Open Subtitles | أعلم أنهم لا يرتدين خوذات |
Ama hepsinde Kask var. | Open Subtitles | ولكنهم جميعا يرتدون خوذات |
Gerçi genelde Darth Vader kaskı taktıkları için. | Open Subtitles | لأنهم في الغالب يرتدون خوذات "دارث فايدر". |
Bu kanunlara göre, motosiklet kaskı ve sert şapka takmak düğün ve cenazelerde bile 5 arabalık konvoy oluşturmak yasak. | Open Subtitles | وفقا لهذه القوانين، ليس بإمكانك ارتداء خوذات الدراجات النارية اوقبعات صلبة لا يسمح بتجمع اكثر من خمس سيارات معا حتى في الزواج و العزاء |
Game of Thrones'ta bisiklet kaskı takmıyorlardı. | Open Subtitles | لا يرتدون خوذات الدراجات فى مسلسل (صراع العروش) |
Sanal gerçeklik kasklarınızı takın. | Open Subtitles | ألبسوا خوذات الواقع الإفتراضي |
Baret takın. | Open Subtitles | تناولوا خوذات ... |
Baltalar, kalkanlar, miğferler, kadehler tüm bunların ortak yanı ne? | Open Subtitles | فؤوس, دروع , خوذات كؤوس شراب... ما المشترك بين كل هذه الأشياء؟ |
O aile mühürlerini nerede gördüm? | Open Subtitles | فقط أين رأيت خوذات الأسر تلك من قبل ؟ |
Kilise meydanında iki adam var koruyucu başlıkları ve silâhları var. | Open Subtitles | إثنين من الرجال في ساحة الكنيسة معهم خوذات وبنادق |