Seni zora soktuğum için kusura bakma dostum ama bana başka seçenek bırakmadın. | Open Subtitles | يؤسفني أن ألوي ذراعكَ ولكنّكَ لم تدع لي خيارًا آخر |
Farkındayız Sayın Yargıç, bize başka seçenek bırakmadınız. | Open Subtitles | بل نعلم يا سيد القاضي ولكنك لم تعطنا خيارًا آخر |
başka seçenek bırakmıyor sana. | Open Subtitles | -لا يترك لكَ هذا الرجل خيارًا آخر |
Kaçtım çünkü başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | هربت لأني لم أملك خيارًا آخر |
Kusura bakma, başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | آسفه، لم أملكُ خيارًا آخر |
başka seçeneğim yoktu. | Open Subtitles | لم أملِك خيارًا آخر |
Annem başka seçenek bırakmadı. | Open Subtitles | أمي لم تتركِ ليّ خيارًا آخر |
Başkanın bize başka seçenek bırakmadı. | Open Subtitles | رئيسك لم يترك لنا خيارًا آخر |
başka seçenek bırakmadın. | Open Subtitles | لم تترك لي خيارًا آخر |