Kongrenin büyük bankaları dağıtıp, mortgage ve benzer endüstrileri yeniden düzenlemekten başka şansı yoktu. | Open Subtitles | والكونغرس لم يكن لديه خيار آخر سوى تحطيم المصارف الكبرى وتنظيم الرهون العقارية والصناعات المشتقة. |
Price'ın da seni yönetici yapmaktan başka şansı olmayacak. | Open Subtitles | و(برايس) لن يكون لديه خيار آخر سوى وضعك مدير تنفيذي |
Laurel Hitchin'in onu göndermesinden başka çaresi kalmayacak. | Open Subtitles | لن يكون لدى " لوريل هيتشين " خيار آخر سوى ركله إلى الخارج |
Blye'ın bu cinayetlerden sorumlu olduğu ortaya çıkarsa müdür Vance'in takımını ifşa edip dağıtmaktan başka çaresi olmayacak. | Open Subtitles | إذا إتضح أنّ (بلاي) مسؤولة عن جرائم القتل هذه، فالمدير (فانس) لن يكون له خيار آخر سوى إعتبار فريقكِ مُسَاوما و يجب حلّه. |
Onu yok ettim böylece o yaratığı öldürmekten başka seçeneğin kalmadı. | Open Subtitles | دمرتها... لكي لا يكون لك خيار آخر سوى قتل الوحش. |
Ve Diana'nın, Kraliyet Ailesi üyesi olmadığını dikkate alacak olursak ailesinin arzularına saygı göstermekten başka bir seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | وبما أن (ديانا) ما عادت من العائلةالمالكة... فليس بيدنا خيار آخر سوى إحترام رغبتهم |
Ona vurmaktan başka seçeneğin yoktu yani. | Open Subtitles | ،لم يكن لديك خيار آخر سوى أن تضربه |
Ve Diana'nın, Kraliyet Ailesi üyesi olmadığını dikkate alacak olursak ailesinin arzularına saygı göstermekten başka bir seçeneğimiz yok. | Open Subtitles | وبما أن (ديانا) ما عادت من العائلة المالكة... فليس بيدنا خيار آخر سوى إحترام رغبتهم |