ويكيبيديا

    "خيار سوى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • başka seçeneğim
        
    • başka çarem
        
    • başka çaresi
        
    • başka şansı
        
    • başka çaremiz
        
    • başka seçeneği
        
    • başka şansımız
        
    • başka şansım
        
    • başka seçeneğimiz
        
    • başka çare
        
    • başka şansın
        
    • başka seçeneğin
        
    • başka seçeneğiniz
        
    • başka çaren
        
    • başka seçenek
        
    Madam, sizi zinadan dolayı suçlu bulmaktan başka seçeneğim yok. Open Subtitles سيدتي , ليس أمامي خيار سوى توجيه تهمة الزنى لكِ
    Sorunun ne olduğunu bilmiyorum ama derhâl petrolü almazsak ipoteği aktifleştirip Southfork'taki sahiplik haklarınızı elinizden almaktan başka çarem kalmayacak. Open Subtitles لست متأكد أن هذا سطو لكن إذا لم نتحصل على بترولنا فوراً ليس لدي خيار سوى رفع دعوة عن القرض
    "Şimdi size her şeyini kaybeden zengin bir ailenin ve her şeyi düzeltmekten başka çaresi olmayan bir oğlun hikayesini anlatacağız." Open Subtitles والآن مع حكاية العائلة الثرية التي فقدت كلّ ماتملك ولايملك هذا الابن أيّ خيار سوى أن يبقيهم معاً
    Demirden oluşan çekirdeğin, aşırı derecede yoğunlaşarak içe doğru çökmekten başka şansı yoktur. TED لا يملك عنصر الحديد أية خيار سوى أن ينهار، وأن يصل لكثافة عالية.
    Niyetinizi öğrenmek için zihinlerinize girmekten başka çaremiz yoktu. Open Subtitles وبمعرفة نواياكم لم يكن لدينا خيار سوى دخول عقولكم
    Muhafız Konseyi'nin sizi başkanın halefi olarak atamaktan başka seçeneği kalmayacaktır. Open Subtitles مجلس الوصاية لن يكون أمامه خيار سوى الاعتراف بكِ وريثة للرئاسة
    başka şansımız olmasaydı ve çalmak zorunda kaldığım için çalsaydım. Open Subtitles مثل ان لا يكون لدينا خيار سوى ان نسرق شئ
    Tom, David Brice'a zarar verecek bir şey yapmaya kalkışırsan sana engel olmaktan başka seçeneğim olmaz Open Subtitles ، توم، إذا كان فى نيتك فعل اى شئ يُضر بديفيد برايس لن يكون لدى اى خيار سوى ان اتاكد انك ستجنى ثمار فعلتك
    Bugün ABD topraklarında bir bomba patlarsa hükümetinize karşı anında ve güçlü bir misilleme yapmaktan başka seçeneğim olmaz. Open Subtitles القنبلة ستنفجر على الاراضى الامريكية اليوم لن يكون لدى خيار سوى الانتقام بالقوات الامريكية بالحال ضد حكومتك
    Başkan Hanım, üzgünüm ama görevimden istifa etmekten başka seçeneğim yok. Open Subtitles سيدتي الرئيسة، أخشى من أنه ليس لديّ خيار سوى الاستقالة من منصب رئيس مستشارينك
    Sonrasında ise meyhaneni kapatıp seni hapse tıkmaktan başka çarem yok. Open Subtitles وبعدهما ليس أمامي خيار سوى تهديم حانتك وزجّك في سجن المدينين
    O zaman seni Adalet Sarayına işlemek için... geri göndermekten başka çarem kalmadı. Open Subtitles لذا ليس لدي خيار سوى حجزك لمحاكمتك في المحكمه
    Öyleyse, seni işlemler için Adalet Sarayı'na teslim etmekten başka çarem kalmadı. Open Subtitles إذاً فليس أمامى خيار سوى أن آمر بإعادتك للسجن. إلى قصر العدالة لتتم العملية.
    "Şimdi size her şeyini kaybeden zengin bir ailenin ve her şeyi düzeltmekten başka çaresi olmayan bir oğlun hikayesini anlatacağız." Open Subtitles والآن مع حكاية العائلة الثرية التي فقدت كلّ ماتملك وهذا هو الابن الذي لايملك أيّ خيار سوى أن يبقيهم معاً
    Her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka çaresi olmayan bir oğlun hikâyesi. Open Subtitles والآن مع حكاية العائلة الثرية التي فقدت كلّ ماتملك ولايملك هذا الابن أيّ خيار سوى أن يبقيهم معاً
    "Şimdi size her şeyini kaybeden zengin bir ailenin ve her şeyi düzeltmekten başka çaresi olmayan bir oğlun hikayesini anlatacağız." Open Subtitles والآن مع حكاية العائلة الثرية التي فقدت كلّ ماتملك وهذا هو الابن الذي لايملك أيّ خيار سوى أن يبقيهم معاً
    Savunacak avukatın itiraz etmekten başka şansı yok. MahkemeTV izliyorum. Open Subtitles المحامون المعارضون ليس لديهم خيار سوى الإعتراض أشاهد برامج المحاكمات
    Yıldız geçidi programının varlığını dünyaya duyurmaktan başka çaremiz kalmamıştı. Open Subtitles لم يكن لدينا خيار سوى الكشف عن وجود برنامج بوابة النجوم إلى العالم
    Büyükannemin beni, hiç tanımadığım teyzemin yanında yaşamak üzere şehre yollamaktan başka seçeneği yoktu. TED لم يكن لجدتي خيار سوى إرسالي إلى المدينة للعيش مع خالة لم أقابلها قط في حياتي.
    başka şansımız olmasaydı ve çalmak zorunda kaldığım için çalsaydım. Open Subtitles مثل ان لا يكون لدينا خيار سوى ان نسرق شئ
    Eğer Cassandra bu zarara engel olmasaydı seni işten atmaktan başka şansım kalmayacaktı. Open Subtitles لو لم تحتوي كاسيندرا الأضرار لكنتُ لا أملك خيار سوى أن أفسخ وضيفتك
    Aksi takdirde, bir katil olduğuna inanmaktan başka seçeneğimiz yok. Open Subtitles ما عدا ذلك ليس لديه خيار سوى الإيمان بأنه قاتل
    Bana yine kibarca sormaktan başka çare bırakmıyorsun. Open Subtitles لم تدع أمامي خيار سوى أن اسألك بلطف مجدداً
    Piyasada çok iyi tanınır. Onu sevmekten başka şansın yok. Open Subtitles هو اسم كبير في هذا المجال ليس لديك خيار سوى ان تحبيه
    Çantana oyuncaklarını saklarsa onları iade etmekten başka seçeneğin kalmaz. Open Subtitles فبتخبئته الألعاب بحقيبتك، لا يعود لك خيار سوى إعادتها له
    Beni geri göndermekten başka seçeneğiniz yok. Open Subtitles ليس لديكم خيار سوى إعادتي فوراً
    Bu yoldan gidersen kardeş kanı dökmekten başka çaren kalmaz. Open Subtitles ..تابع بهذا المنوال ولن يكون أمامك أيّ خيار سوى إراقة دماء إخوانك
    Bu düşmanca tavır bize güç kullanmaktan başka seçenek bırakmıyor. Open Subtitles هذا لعمل العدائي لم يترك لنا خيار سوى الرد بقوّة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد