WH: Tabii ki, Güneybatı Texas'taki bölgem 29 ilçeden oluşuyor, iki zaman dilimi var, Eagle Pass, Texas'tan El Paso'ya kadar 1319 kilometrelik bir sınır bölgesi. | TED | و.هـ: بالطبع، تقع دائرتي جنوب غرب تكساس وتضم 29 مقاطعة بتوقيتين مختلفين، تمتد حدودها 820 ميلًا بدايةً من مدينة إيغل باس في تكساس وصولًا إلى مدينة إل باسو، |
Şu kadarını söyleyeyim: Benim bölgemde inşaat işinde çalışan seçmenlerim var. | Open Subtitles | كل ما أستطيع إخبارك هو أنه لديّ الكثير من الناخبين في دائرتي |
Benim sosyal çevremde, boşanmış kadınlar hoş karşılanmıyor | Open Subtitles | في دائرتي الاجتماعية المرأة المطلقة يعبسون فيها |
Açıkçası, benim ofisimden çok seninkini eleştirmişler gibi. | Open Subtitles | بصراحة إنّهم يبدون أكثر نقداً لدائرتك بخلاف دائرتي. |
Eğer buna izin çıkarsa benim departmanım buna kamusal fon sağlayabilir. | Open Subtitles | لو كانت هذه العملية مصرّح بها... لأشركت دائرتي موارد عامة فيها |
Sosyal çevremi genişletmek istiyorum ve akrilik tırnaklara sahip olmak istiyorum, ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | أشعر وكأنني أريد توسيع دائرتي الإجتماعية وأحصل, مثلاً, على أظافر صناعية أو شيئاً ما |
Lassard'ın "Devriye"lerini benim bölgemden uzak tut. | Open Subtitles | تَبقي برنامج لازارد سي او بي خارج دائرتي الإنتخابيةِ. |
Hatta Departmanımda bazıları olsa bile, bu yetkileri olmazdı. | Open Subtitles | إن كان أحدهم موجود في دائرتي فلن تكون لديه السلطة. |
Burası benim seçim bölgem. | Open Subtitles | ما أقصده، هذه دائرتي |
- Bu benim bölgem. O da benim bebeğim. | Open Subtitles | -هذه دائرتي أنا، وهذا طفلي أنا! |
Bu haftanın sonuna kadar, bölgemde gezdiğim zaman köşeleri boş görmek istiyorum. | Open Subtitles | عندما أقوم بجولة على دائرتي في نهاية هذا الأسبوع... أريد أن أرى زوايا خالية |
bölgemde silah ruhsatı almak için başvurular %200 arttı. | Open Subtitles | يا، حَصلتُ على الطلباتِ للبندقيةِ رُخَص فوق 200 % في دائرتي الإنتخابيةِ. |
Eski çevremde benimle konuşan bir tek o kaldı. | Open Subtitles | إنه الوحيد من دائرتي الذي مازال يتحدث إلي. |
Sosyal çevremde ölüm üzerinde gücü olan bir arkadaşım yok. | Open Subtitles | إن دائرتي الإجتماعية لا تتضمن{\pos(195,220)} صديقاً يملك قوة تفوق قوة الموت{\pos(195,220)} |
Mills, ayaklı tarihini ofisimden uzak tutmanı söylemiştim | Open Subtitles | مليز) , أخبرتك أن تُبعدي الجمعية) التاريخية الماشية الخاصة بك من دائرتي |
Burası benim departmanım. Göreve hazır olduğunu bilmeliyim. Teğmen olarak bu benim işim! | Open Subtitles | هذه دائرتي وعليّ أن أوقن بأنّك ملائم لأداء الواجب، هذا واجبي كملازم! |
Yeter ki iste, departmanım senin gibi birini çalıştırmaktan gurur duyar. | Open Subtitles | قل هذا وستكون دائرتي فخورة بوجودك معها |
Ayrıca, değişime alışmaktan söz ediyorduk ben de arkadaş çevremi genişletiyorum. | Open Subtitles | و بالإضافة لقد تحدثنا عن تغيير أنفسنا و لهذا أنا أوسع دائرتي الإجتماعية |
Lassard'ın "Devriye"lerini benim bölgemden uzak tut. | Open Subtitles | تَبقي برنامج لازارد سي او بي خارج دائرتي الإنتخابيةِ. |
Departmanımda olan bitenleri öğrenmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحبّ أن أعرف فحسب ما يجري في دائرتي |
seçmenlerimin yanından geliyorum. On yıllardır orada bulunan güzel ağaçların hepsi tamamen yok olmuştu. | TED | وأنا عائد للتو من دائرتي الانتخابية، وعاينت أشجارا جميلة كانت هناك منذ عقود، وهي مجتثة بالكامل. |