Çünkü birbirimize daima doğruyu söyleyeceğiz diye konuşmuştuk. | Open Subtitles | لأننا قلنا أننا سنحظى دائماًً بالصدق بيننا |
Ne zaman birlikte geçirdiğimiz zamanlarda nostalji hissetsem Eli, ...daima benim bu hatalarımı yüzüme vuruyorsun. | Open Subtitles | كلما أشعر بالحنين إلى الوقت الذي أمضيناه معاًً تَرْمي لي دائماًً إحدى هذه المقابلات الثنائيه الحميمه |
Ortada olan her zaman acayiptir, ve büyükannem onu daima bulur. | Open Subtitles | الكتاب الأوسط يكونُ دائماً غريب وهو ما تجده جدتي دائماًً |
Kimse bundan kaçamaz. Nesneleri kullanmanın her zaman bir bedeli olur. | Open Subtitles | دائماًً هناك ثمن تدفعه لأستخدامك الأغراض |
Biraz kafein al. Benim her zaman odaklanmamı sağlamıştır. | Open Subtitles | لنأتي ببعض القهوة ، فهي تساعد دائماًً على التركيز. |
Eski topraklar her zaman yenilerinden iyidir. | Open Subtitles | الحيّل القديمة دائماًً ما ستكون أفضل من المهارات الحديثة |
her zaman bisiklet sürmeye giderdi. | Open Subtitles | لديها دراجه جبليه وكانت تذهب لركوبها دائماًً |
her zaman bir işin ortasında yakalanırdı. | Open Subtitles | دائماًً تمسك الأشياء من الوسط |
- her zaman bana vermez miydin? | Open Subtitles | الذى دائماًً تلقينه على ؟ |
- Bay Reed, neden her zaman mutlusunuz? | Open Subtitles | -سيد "ريييد" لماذا أنت دائماًً سعيد؟ |