ويكيبيديا

    "دائمة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sürekli
        
    • hep
        
    • daimi
        
    • sonsuza
        
    • her zaman
        
    • ebedi
        
    • kalıcı
        
    • dek
        
    • ömür boyu
        
    • sürdürülebilir
        
    • daimî
        
    • Devamlı
        
    KTA'nın, yani Kadim Teknolojileri Aktivasyonunun sürekli olan tek bir genle olduğuna inanıyoruz. Open Subtitles نحن نعتقد أن تنشيط تقنيات الإنشنتس سببه وجود جين واحد فعال بصفة دائمة
    Amir bey, sürekli ayrı tutacağımız çocuklarımızla nasıl yaşamamızı bekliyorsunuz? Open Subtitles كيف يفترض أن نعيش وابنانا منفصلان بصفة دائمة أيها المأمور؟
    Yarın sabah erken gel işler hep böyle yavaş gitmeyecek. Open Subtitles تأكد من الحضور مبكراً غداً لأن حالة الركود ليست دائمة.
    İçlerindeki Terrigen'ı daimi olarak tetiklemeden güçlerini tespit edebileceğimizi kast ettim. Open Subtitles ما قصدته،أنه يمكننا تحديد قواهم بدون إثارة دائمة للتريجنسيس في الشخص
    Tüm dünya insanları evrendeki bu cennette birleşecek ve sonsuza dek mutlu yaşayacaklar. TED ستكون جميع شعوب العالم متحدة في جنة الأرض هذه وسيعيشون في سعادة دائمة.
    Pirinçli Krispy'lerden de her zaman bol sayıda bulunduruyorlar. En sevdiklerimdendir de. Open Subtitles ولديهم زحمة دائمة عند حلويات الرز المحمص إنها تثيرني على كل المستويات
    Kendi elleriyle camdan ve altından bir tabut yapıp yanında ebedi nöbet tuttular. Open Subtitles لذا صنعوا تابوت من الزجاج والذهب وبقوا فى حراسة دائمة لها
    Sağlam inşa edilmiş, kalıcı -- bunlar tamamen kendine özgü, nazik ve geçiciydiler. TED بصورة مهندسة دائمة قائمة انها عكس الصفات الموجودة في مجسماتي الناعمة المؤقتة الضعيفة
    Korkunç ve sürekli devam eden bir rüya halinde yaşıyor gibiydim. Open Subtitles و كنت نوعاً ما أحيا فى حالة دائمة من الأحلام المروعة
    Radyumun sürekli bir bozunma sürecinde olması fikri beni büyüledi. Open Subtitles انا مذهولة بفكرة أن الراديوم في عملية دائمة من الاضمحلال.
    Beyniniz öyle yapmaz. Beyniniz, içinde bulunduğunuz ortamda ne olacağıyla ilgili sürekli tahmin yürütür. TED دماغكم لا يقوم بذلك. ما يفعله دماغكم هو أن يقوم بتنبؤات مستمرة و دائمة عن ما سيحدث في محيطك.
    sürekli düşünmelisiniz, başka neler keşfedilmeli? TED انت بحاجة دائمة إلى التفكير. ما الذي يجب ان تقوم باكتشافه أيضاً؟
    Seçim, özgürlüktür ama bu, kendi iyiliği için, sürekli olmadığı durumda geçerlidir. TED والخيار هو الحرية، ولكن ليست عندما تكون دائمة من اجلها هي
    Endişe ve sorumluluk içinde olan neden hep ben oluyorum? Open Subtitles لم عليَّ أن أكون تلك المرأة البالغة، المسؤولة، دائمة القلق؟
    hep saçma ve anlamsız şeylere kızan nankör bir kız olsun mu? Open Subtitles ما رأيك فى أبنة جاحدة، دائمة الاستياء بشأن شئ غبي وبلا معنى؟
    Memnet hep söylenirdi. Neden şimdi kızgınsın? Open Subtitles ممنت كانت دائمة التذمر طوال حياتها لماذا أزعجك ذلك الآن ؟
    İnsanların görüşleri de değişiyor yani görüşleri de daimi değil. TED كما يغيرون وجهات نظرهم، وبالتالي فإن آرائهم غير دائمة.
    O çocuğun dört senedir daimi evlat edinilmesi gerektiğini söylüyorum. Open Subtitles أعني لقد كنت أوصي فقط بحضانة دائمة لهذه الطفلة لأربع سنوات حتى الآن
    Kötü haber, yüzüne ulaşmadan tedavi edilmen gerek yoksa sonsuza kadar kalacak. Open Subtitles ،ولو لم نفعل هذا سريعًا قبل أن تصل إلى عنقك ستكون دائمة
    Tümü rasyonel olduğu için, bir kez oy verildiğinde, iyi bir hükümet kurarlar ve sonsuza kadar mutlu yaşarlar. TED ولأنهم كلهم عقلانييون، حينما يُنتخب أحدهم، فإنهم ينتجون حكومة جيدة ويعيشون في سعادة دائمة.
    her zaman düşündüğüm şey... ...bu oturumun da konusu olan şey, yani basitlik. TED أنا دائمة التفكير حول ماهية هذه الجلسة والتي تسمى البساطة
    İstilacılar ışığa dayanıklı değiller güneşi kapatmak istiyorlar ki böylece ebedi karanlıkta yaşayabilsinler. Open Subtitles الغزاة هي ليلى. إنهم يريدون أن تمحو الشمس حتى يتمكنوا من العيش في ظلمة دائمة.
    Rütbelerin düşürülmesinden ölüm tehditlerine, işini kaybetmekten kalıcı işsizlik korkusuna kadar. TED بدءاً من تقليل ترقيتهم وللتهديد بالقتل وخسارة العمل وخسارة دائمة له
    Komitemiz, bu odanın ömür boyu size tahsis edilmesine ve burasının sizin eviniz olmasına karar vermiştir. Open Subtitles هذا الصباح مجلس الإدارة أتخذ قرارًا جماعياً بمكوثك في المستشفى بصفة دائمة هذا هو منزلك الآن
    Yazın, fakirler için sürdürülebilir yaşam sağlayan evlerin inşasına yardıma gitmiş. Open Subtitles لقد قرر قضاء الصيف , في بناء مساكن دائمة للفقراء .
    Takılmak daimî değildir. Open Subtitles المساكنة ليست علاقةً دائمة.
    Devamlı bir eyleme ihtiyacımız vardı. bir politikacının ruh halinin hassaslığına ya da krize falan bağlı olmayan. TED نحن بحاجة إلى حركة دائمة. حركة لا تكون عرضة لأهواء الساسة المتذبذبة. أو بمجرد ظهور أشباح الهبوط الاقتصادي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد