Yasak bölgedeki binalardan birinin içinde saklandığına inanıyoruz. | Open Subtitles | لدينا سبب قوى للاعتقاد أنه مختبئا فى داخل أحد المبانى فى المنطقة المحظورة |
Bu kutuların birinin içinde senin için anlamı büyük olan bir şey var. | Open Subtitles | داخل أحد هذه الصناديق يوجد عنصر يحمل أهميّة عظيمة لك. |
Joanna bu tabutlardan birinin içinde. | Open Subtitles | جوانا في داخل أحد هذه التوابيت |
Bizim için zaten çok şey yaptın ama Hannah'nın dolabındaki kitaplardan birinin içinde bir şey bulduk ve ne anlama geldiğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | لقد قدمت لنا الكثير بالفعل لكننا عثرنا على شيء داخل أحد الكتب التي حصلنا عليها ... من خزانة هانا ، ونحن |
Jack ve ben, emanet sandıklarınızdan birinin içinde... ağabeyimin cinayetinin arkasında kimin olduğunu ispatlayacak... bir kanıt olduğuna inanıyoruz, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | جاك) وأنا نعتقد أن هناك دليل داخل أحد صناديق الودائع) سيثبت من يكون وراء قتل أخي؟ |