Hatta CRISPR'le bile, hücre içerisinde sadece bir veya iki düzenleme yapabildik. | TED | حتى باستخدام كريسبر، كان بإمكاننا فقط إجراء واحد أو اثنين من التعديلات داخل الخلية. |
hücre içerisinde değişik olayların olmasına sebep olurlar. | TED | يسببون أشياء مختلفة لتحدث داخل الخلية. |
Her sİRNA molekülü hücredeki belli bir geni kapatabilir. Bilim insanları, bu molekülün keşfinden | TED | يستطيع كل جزيء من الرنا القصير إيقاف جين معين داخل الخلية. |
Bu olduğunda, hormon reseptörü kombinasyonu bir dizi etkiye neden olur. Bu etkiler, bir hücrenin hareketini değiştirmek için hücredeki belli işlemlerin artmasına ya da azalmasına neden olur. | TED | عندما يحدث هذا، يحفّز مركّب الهرمون المستقبل هذا مجموعة من التأثيرات التي إما تزيد أو تنقص من عمليات محددة داخل الخلية لتغيير طريقة تصرف تلك الخلية. |