Bunları okulda yapmanın en iyi yönü, metal dedektöründen geçmek zorunda olmayışımız. | Open Subtitles | أفضل ما بصنعهم داخل المدرسة هو أنّكم لا تضطرّون لعبور كاشف المعادن |
Çocuklar okulda dışarıdan daha güvendeler. | Open Subtitles | الأطفال في أمان داخل المدرسة بالنظر إلي خارجها |
Ama sanırım okulda çocukların kafayı bulmaları, birbirlerini vurup öldürmelerinden daha iyi. | Open Subtitles | أعتقد أن قيام الفتية بالشرب داخل المدرسة سيتغلب ذكراهم للفتية الذين قُتلوا بها |
Okullar arasında ve okul içinde çeşitlilik nasıl? | TED | وعن مدى التفاوت داخل المدرسة أو بين المدارس؟ |
En son bugün öğlen saatinde Okulun içinde zanlıyla beraber görülmüş. | Open Subtitles | شوهدت لآخر مرة داخل المدرسة مع المشتبه به ظهر اليوم تقريبا |
Aslında okul çevresinde alkol almamız yasak. | Open Subtitles | في الحقيقة ليس مسموحا لنا تناول الكحول داخل المدرسة |
Okul sınırları içerisinde bulunduğum sürece sorun yok. | Open Subtitles | حسناً لكني أتجول داخل المدرسة |
Emri uygulamak için en iyi zamanın çocuklar... okulda güven içinde sorgulanırken olduğunu düşünmüştür. | Open Subtitles | لقد ظن انه افضل وقت ليقدم فيه مذكرة بإسم الولاية هو عندما كان الاطفال داخل المدرسة يتم استجوابهم |
Şu an okulda eğitim görüyor, tamam mı? | Open Subtitles | في هذه الأثناء هي في داخل المدرسة تحصل على التعليم، حسناً؟ |
Fakat benim gibi örnek bir öğrencinin intihar etmeye çalışması okulda büyük bir sansasyon yarattı. | Open Subtitles | ولكن لان الطالب النموذجى كان يحاول الانتحار خلق هذا حساسية كبيرة داخل المدرسة |
okulda silah taşımamalısınız. | Open Subtitles | ليس من المُفترض بكم حمل أسلحة داخل المدرسة |
O gece spor salonundaki tansiyonu bir bıçakla kesebilirdiniz ama okulda bıçaklara izin vermiyoruz. | Open Subtitles | فى الصالة الرياضية بتلك اليلة يمكنك ان تقط التوتر بسكين ولكن , اه , نحن لا نسمح بالسكاكين داخل المدرسة |
Her zaman başı derde girerdi. Hem okulda hem dışarıda. | Open Subtitles | انه يوقع بنفسه في المتاعب دائما داخل المدرسة و خارجها . |
O okulda Bir Uyuşturucu Satıcısı Var. | Open Subtitles | هناك مروّج مخدرات داخل المدرسة |
Kurt Small, 5 gün boyunca okulda cezalı olacaksın. | Open Subtitles | "كورت سمول" أنت موقوف خمس أيام داخل المدرسة |
Bu yüzden ders öğretmenleri ve eğitmenler arasındaki ayrım harika çünkü bu, öğretmen paradigmasını değiştiriyor. Böylece herkes yapabileceğinin en iyisini yapıyor ve çocuklar sadece okulda olmuyor, okulda ve öğreniyor oluyorlar. | TED | لذلك، هذا التفريق بين الأساتذة المؤهلين والأساتذة المساعدين هو شيء مذهل لأنه يعمل على تغيير نموذج الأستاذ، وبذلك يقوم كل منهم بفعل ما يجيده وبهذا لا يكون الأطفال داخل المدرسة فقط ولكن داخل المدرسة ويتعلّمون. |
Eğer okul içinde bunu çocuklarımıza öğretemiyorsak, okul dışında bilgi almalarından emin oluyorum. | Open Subtitles | حسناً, إذا لم نتمكن من تعليم أطفالنا داخل المدرسة فسأتأكد من أن يحصلوا على تعليمهم خارج المدرسة |
Endişelenme Bu okul içinde bir sır olarak kalacak. | Open Subtitles | لا تقلقي . سنبقي الامر سرآ داخل المدرسة |
Okulun içinde değildim belki. Ama bu orada olmadığım anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ربما لم أكن داخل المدرسة معكم و لكن هذا لا يعنى أننى لم أشارككم ما حدث |
Callie'nin projesini Okulun içinde sergilenmesini istememiştin, o da, son sınıfları bu şekilde vazgeçirdi. | Open Subtitles | حسناً, انت لم ترغبي أن تعرض (كالي) مشروعها داخل المدرسة وهكذا أقنعت طلاب السنة الأخيرة بالتراجع |
Şaka yapıyordum, ve bunların hepsi evde kaldı, ve Sen ve Ben ilişkisinden önce, okul çevresinde profosyonellik gereği hangi ilişkimizin önde olacağına karar vermeliyiz. | Open Subtitles | وقبل ان تنشا بيننا علاقة عمل مهنية وهذا هو نوع العلاقة التي يجب ان نحافظ عليها طوال فترة وجودنا داخل المدرسة |
Okul sınırları içerisinde bulunduğum sürece sorun yok. | Open Subtitles | حسناً لكني أتجول داخل المدرسة |