Sesin nasıl oluştuğunu göremezsiniz, çünkü titreşen şey ağzımın içine geliyor. | TED | لا تستطيع أن ترى كيفية إحداث الصوت، لأن ما يهتز موجود داخل فمي. |
Bir keresinde büyük bir güve az daha ağzımın içine atlayacaktı! | Open Subtitles | في مرة كادت فراشة أنْ تطير داخل فمي |
ağzımın içine konuşmasan? | Open Subtitles | فقط, هل يمكنك ان لا تتحدث داخل فمي |
ağzımın içinde pamuk var gibi hissediyorum. Sanki pamuk ağzımdaymış gibi. | Open Subtitles | داخل فمي ملمسهُ كالقطن، كأنّ لدي قطنا داخل فمي. |
Spermlerin şu anda ağzımın içinde ölüyor, lanet olası. | Open Subtitles | حيواناتك المنوية تموت داخل فمي الآن اللعنة |
Dilini ağzıma sokunca yaşamayı haketmiş mi oluyorum? | Open Subtitles | وضعت لسانك داخل فمي والان صرت استحق العيش؟ |
Ama dilini ağzıma sokunca farklı oluyor değil mi? | Open Subtitles | لكن لسانك داخل فمي, هو شيء مختلف؟ |
Ağzıma girdi. Sence fotoğraf için film bulabilir miyiz? | Open Subtitles | أنه داخل فمي هل تعتقد أننا سنجد أفلاما لكاميرتك |
Geçen sefer 14 kişi ağzımın içine işemişti. | Open Subtitles | آخر مرة، 14 سكارى تبولوا داخل فمي |
Biriniz ağzımın içine baksın lütfen. | Open Subtitles | إحداكنّ فقط تنظر داخل فمي |
Biriniz ağzımın içine baksın lütfen. | Open Subtitles | أحدكنّ فقط تنظر داخل فمي |
ağzımın içinde bir denizci var sanki. | Open Subtitles | و كأن هناك بحارا داخل فمي |
- Ağzıma girdi. | Open Subtitles | - أوهـ جميعه داخل فمي |