ويكيبيديا

    "داخل هذا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Bunun içinde
        
    • içine
        
    • kutunun içinde
        
    Yani benim çantam…... güvenli olması için Bunun içinde mi? Open Subtitles وحقيبتي هَلْ داخل هذا يَحتفظُ به في مكان أمين؟
    Bunun içinde ne varsa kazanmana yardım etmeyeceğini biliyoruz. Open Subtitles مهـما يكن في داخل هذا كلانـا يعـلم أنهُ لن يساعدك للفوز
    - Evet. - Bunun içinde de küçük kızlar mı var? Open Subtitles هل توجد فتاة صغيرة داخل هذا الشئ
    Şimdiye kadar yapılmış olan tüm filmleri bu tüpün içine koyabilirim. TED يمكنني وضع جميع الأفلام التي صُنعت لحد الآن، داخل هذا الأنبوب.
    Dünyadaki tüm piramitleri bunun içine koysan, yine de içinde boş yer kalır. Open Subtitles يمكنك وضع كافة أهرامات الأرض داخل هذا المكان و سيظل به مساحات خالية
    kutunun içinde küçük topların rastgele aşağı düşeceği dar tüneller var, sağa ya da sola veya sola, vs. TED داخل هذا اللوح توجد أنفاق ضيقة تسقط من خلالها الكرات الصغيرة بعشوائية، تذهب يمنة أو يسرة، أو يسرة، إلخ.
    Bunun içinde olma hissini özlüyor musun? Open Subtitles هل اشتقت للشعور بأن تكون داخل هذا ؟ ?
    Bunun içinde donarım. Open Subtitles سأتجمد داخل هذا
    Bunun içinde olacak Üç gün içinde piramit ! Open Subtitles سوف أكون داخل هذا الهرم في ثلاثة أيام!
    Bunun, Bunun içinde bulunduğunu... ikisi de milattan kalma... 12-14 yıllık Robert Durst mektup başlıkları. Open Subtitles هذه كانت داخل هذا .. كلاهما قديمان منذ 12 إلى 14 سنة ومن كتابة (روبرت درست)
    Bunun içinde... Open Subtitles داخل هذا...
    diye düşündüm. Daha sonra annem beni barakanın içine soktu. TED كان الشيئ الثاني الذي عرفته، أخذتني أمي الى داخل هذا الكوخ.
    Küçük bir obje alıyorum ve bunun içine bakıyorum. Bu araba olsun. Arabayı biraz ileri hareket ettirelim. TED وسأحضر شيئا صغيرا هنا، ويمكنني أن أرى داخل هذا الشيء. سأسميه سيارة. وهنا القليل من الحركة فتتقدم السيارة.
    Bu devleşmiş halimi şu minicik bedenimin içine tekrar sığdırmam asla mümkün olmayacak! TED وأنا أتذكر التفكير أنه من المستحيل أن أقدر على ضغط ضخامة نفسي مرة أخى داخل هذا الجسد الصغير
    Colorado'da tahta bir kutu aldım ve bu kutunun içine bir dolar banknotu, bir kalem ve bir çatal koydum. TED أخذت صندوقا خشبيا، ودفنت دولارًا ورقيًا وقلماً و شوكة طعام داخل هذا الصندوق في كولورادو
    Beni öldürmek zorundasın, çünkü evdeki insanları bu olayın içine sürüklemeyeceğim. Open Subtitles سيكون عليك ان تقتلني , لانني لن اقحم الناس داخل هذا المنزل في هذا الموقف
    Tüm dünyadaki tüm kütüphaneler tüm kitapları ki, bu bir içine çekilir olsun lazım? Open Subtitles من بين كل الكتب الموجودة في المكتبة ، في كل العالم حشرتم داخل هذا ؟
    50 yıldır o kutunun içinde sessiz sessiz duruyordum zaten. Open Subtitles أنا سحقت وعصرت داخل هذا الصندوق لأكثر من خمسين عاماً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد