Darwin'e göre yaşam, hayatta kalmaya yönelik uzun bir mücadeleydi. | Open Subtitles | طبقاً لأفكار دارون,الحياة هي تناحر طويل الأمد من أجل البقاء |
Neyse, o Aveling'ti; ve karşılaştıklarında Darwin, Aveling'e | TED | على كل حال، كان أفلينج . عندما تقابلا ، تحدى دارون افلينج.. |
Aveling'in Darwin'e, kibirli olmayı kesmesini söyleyip söylemediği kayıtlarda yok. | TED | لم يتبين من السجلات عما اذا كان تنازل دارون لـ أفلينج عن كبرياءه أم لا. |
Şimdi, Darwin'in zamanından beri, Cacilda ve benim insan cinsel evriminin standart anlatısı dediğimiz şey süregelmekte ve okumamış olsanız bile hepiniz buna aşinasınız. | TED | إذا من وقت دارون هناك ما سميناه أنا و كاسيلدا معيار التطور الجنسي للإنسان, و أظن أنكم جميعًا تعرفونه, حتى إذا لم تقرؤا عنه. |
Böylece Dario'ya kendini şimdikinden daha iyi sunmuş olacaksın. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ أَنْ تعطى دارون هديه غير ذلك. |
Bu gece iyi iş çıkardın, Darwyn cesaretini gösterdin, kendin ve Kur'an için göğüs gerdin. | Open Subtitles | لقد أبليتَ حسناً الليلة يا (دارون) واجهتَ المجهول، ودافعتَ عن نفسكَ والقرآن |
Şimdi, büyük bir dahi, müthiş bir adam, müthiş bir koca, müthiş bir baba olmasının yanında Charles Darwin aynı zamanda birinci sınıf bir Viktoryen iffet abidesiydi. | TED | الآن بالإضافة لكونه عبقريًا رجل رائع .. زوج رائع أب رائع .. تشارلز دارون كان رجل ذو شأن على مستوى عالمي |
Ve bunun en önemli örneği, yaşamış en ünlü biliminsanlarından Charles Darwin'dir. | TED | و أشهر مثال لهذا هو واحد من أشهر العلماء على الاطلاق هو تشارلز دارون |
Bu, Darwin'in evrim teorisi ile açıklanabilir. | TED | يمكن تفسير ذلك عن طريق نظرية دارون للتطور. |
Darwin'in evrimsel sisteminin çalışmasını istiyoruz. | TED | و أن نقوم بتسيير نظام دارون التطوري في الوقت نفسه |
Charles Darwin'den önce hiçkimse bitkilerin hareketleri hakkında konuşamazdı. | TED | لم يكن احدٌ يتحدث عن حركة النباتات قبل تشارلز دارون |
Günde 200 dolar eder. Onay, Darwin. | Open Subtitles | ولكن هذا يعادل 200 دولار فقط أنا أعترض يا دارون |
Bu sorunun yanıtını bulan kişi tabii ki Charles Darwin'di. | Open Subtitles | الرجل الذي جاء به كان طبعاً تشارلز دارون |
Zeki bir jeolog olan ve Dünya'nın eski olduğuna yürekten inanan Darwin Chambers'ın kitabı çıkmadan önceki birkaç yıl boyunca kendi evrim teorisi üzerinde çalışmıştı. | Open Subtitles | عالم چيولوچيا محتدم و مؤمن بعنف بقدم للأرض اشتغل دارون في بناء نظريته للتطور بعد عدة سنوات من صدور كتاب روبرت تشامبرز |
Ancak 15 yıl sonra, evrimi çevreleyen curcuna azalmışken Darwin kendi kitabını yayımlamanın vaktinin geldiğini düşündü. | Open Subtitles | و لكنه أخذ 15 عاماً.كان الجدل المستعر حول التطور قد انطفأ من قبل أن يستعد دارون لنشر أفكاره |
Darwin bu değişim mekanizmasına doğal seçilim adını verdi. | Open Subtitles | إنها ميكانيكية أطلق عليها دارون الانتخاب الطبيعي |
Darwin'in takipçileri onun doğal seçilim teorisinin "Buraya nasıl geldik?" sorusunun yanıtını bulmaya yardım edeceğini ummuş olmalıdır. | Open Subtitles | لابد أن تابعي دارون قد املوا في أن تجيب نظريته عن الانتخاب الطبيعي عن السؤال كيف جئنا إلي هنا؟ |
Darwin, Jenny'de ve insanlarda gördüğü duygusal ifadelerin birbiriyle aynı olduğuna inanmıştı. | Open Subtitles | كان دارون واثقاً أن هذا التعبير الانفعالي الذي قامت به جيني،مماثل لما في حالة البشر |
Darwin'in zahmetli çalışmaları en önemli kitaplarından biriyle sonuçlandı. | Open Subtitles | عمل دارون الجاد قاده لكتابة واحد من أهم كتبه |
Ama... Başka biriyle sikişmek, Dario'ya sadakatsizlik olur. | Open Subtitles | ولكن ساكون غير مخلصه مع دارون جربى مع شخص اخر |
Hey, Darwyn, küçük kızımın doğum günü, bu pazar. | Open Subtitles | هيه، (دارون)، عيد ميلاد ابنتي الصغيرة هذا الأحد |