ويكيبيديا

    "داكنة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • koyu
        
    • siyah
        
    • esmer
        
    • karanlık
        
    Onu, dışarıda koyu renkli bir arabanın içinde biriyle konuşurken gördüm. Open Subtitles رأيتها واقفة في الخارج تتحدث لشح ما في سيارة داكنة اللون
    Birliğinizde senin gibiler açık tenli, Tre gibiler koyu tenli olarak mı ayrılıyordu? Open Subtitles وبرأيك، أكان الشباب في أخويتك ذوي بشرة فاتحة مثلك أم داكنة مثل تراي؟
    30'larının başında, koyu tenli siyah saçlı, Avrupa aksanıyla konuşuyor. Open Subtitles في أوائل الثلاثينات، ببشرة داكنة شعر أسود، يتحدث بلهجة أوروبية
    Küçük, esmer, oldukça narin. Open Subtitles صغيرة الحجم ، داكنة الشعر وصحتها ضعيفة إلى حد ما
    Buradaki karanlık siyah şeyler normal akciğer. TED يوجد مناطق داكنة اللون و سوداء في الرئة الطبيعية
    Senin gibilerin peşine düşen koyu takım elbiseli, ürkütücü adamlar. Open Subtitles إنهم رجال مخيفون يرتدون بذلات داكنة يطاردون رجالاً من أمثالك.
    koyu tenli, uzun saçlı, korkunç görünümlü Yeri aksanı ile konuşan. Open Subtitles بشرة داكنة ,شعر طويل, ذو هيئة مخيفة, يتحدث بلهجة هندية ؟
    Bu türün kabuğunu kestiklerinde, koyu kırmızı bir reçine buldular. Bu reçine giyim kuşam yapımında kullanılan kumaşların renklendirilmesi için çok iyi idi. TED عند قطع اللحاء من هذا النوع ستجد مادة صمغية حمراء داكنة جداً, هذه المادة ممتازة للطلاء ولصباغة الالبسة.
    Yaz mevsiminde, bu kraterlerin yanlarında koyu çizgiler belirmeye başladı. TED خلال الصيف، ظهرت خطوط داكنة أسفل جوانب هذه الحفر.
    Karton çerçeveli Güneş tutulması gözlüklerimizi taktik, koyu lensleri sayesinde Güneş'e güvenli bir şekilde bakabildik. TED وارتدينا نظّارات الكسوف ذات الإطارات الكرتونيّة وعدسات داكنة جداً أتاحت لنا إمكانية رؤية الشمس بأمان.
    koyu renkli alanları ayırıyor, ki bunlar videoda kırmızı olarak görünecek. TED تستخرج مناطق داكنة ، والتي سوف تظهر في شريط الفيديو باللون الاحمر.
    koyu pigmentli ten rengine sahip bazılarımız düşük UV bölgelerinde yaşıyor. TED بعضنا ممن لديهم بشرة داكنة اللون يعيشون في مناطق منخفضة الأشعة فوق البنفسجية.
    Bir grup adam görmediniz mi? 12 kadar. Atları koyu renkti. Open Subtitles هل رأيتم مجموعة من 12 فرداً يمتطون جيادا داكنة اللون
    Bu yüzden, düzgün koyu renk bir mayo giymeme izin verdi. Open Subtitles و حينها ،سمح لى أن أرتدى بدلة إستحمام داكنة و أكثر إحتراما
    koyu camlı gözlüklü ve maskeli. Çok tanınabilir değil. Open Subtitles نظارات داكنة و قناع لا يمكن التعرف عليه بسهولة
    "Binbaşı Kitchener'ın geceleyin ateş gibi büyük koyu gözleri olduğu doğru mu?" "Doğrudur." dedi. Open Subtitles هل حقا لدى الماجور كيتشنر عيون واسعة داكنة كالنار فى الليل
    siyah kıyafetler içinde, dört yüzlü bir adam gördüm. Open Subtitles لقد شاهدت رجلاً بملابس داكنة, لكن لديه 4 وجوه.
    Çevresi siyah, önü beyaz çikolata, küçük düğmelerle papyon da var. Open Subtitles بالطبع تفعل إنها شوكولا داكنة على الجوانب والشوكولا البيضاء من الأمام والأزرار وربطة عنق فراشة
    koyu gözlüklü esmer bir adam. Open Subtitles كان رجلاً أسمر البشرة، يضع نظارات داكنة.
    Benim içimde çikolata var. Derin, karanlık çikolata. Open Subtitles لدى الشيكولاتة لدى شيكولاتة داكنة وعميقة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد