| Dunbar çekip gitti, Drown sinirlendi ve ben de çıldırdım. | Open Subtitles | دانبر غاضب و دراون غاضب و انا في مشكله |
| Onu eğitmeden önce Dunbar'ın da sağı solu belli değildi. | Open Subtitles | وقبل أن ندربها، كان التحريك الذهني لـ(كلوي دانبر) سيء جدًا |
| İkimiz de Heather Dunbar'ı ve ne kadar zorlu olacağını tahmin edemezdik. | Open Subtitles | كما لا يمكننا أن نتوقع (هيذر دانبر) أو كيف ستكونُ مخيفةً لنا |
| Dunbar, Goodwin Hakkında Yorum Yapmadı Muhtemel Suikastçinin Teorileri Dikkate Alınmadı | Open Subtitles | "لا تعليق من دانبر على غودوين" "حسم نظريات الإغتيال" |
| Sayımlar bittiğinde Dunbar 11 ya da 12 puan farkla kazanacak gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو أن (دانبر) ستتفوق بـ11 أو12 نقطة بعدما يتم احتساب الأصوات كلها |
| Normalde Dunbar konuşma yapmak için sizinkini bekler ama uçakta olduğumuz için-- | Open Subtitles | في المعتاد ستنتظر (دانبر) حتى تلقي خطابك ...لكن بما أننا في الطائرة |
| Dunbar gelecek salı Ohio'da olacak. | Open Subtitles | "دانبر تزور أوهابو الثلاثاء القادم" |
| Cincinnati'deki tüm gönüllüleri Dunbar ile fotoğraf çekimi için otobüse çağırıyorlar. | Open Subtitles | يريدون جميع المتطوعين من (سينسيناتي) أن يجتمعوا بجانب الحافلة (لالتقاط صورة مع (دانبر |
| Dunbar'ın ekibinde bu tarife uyan herkesin fotoğrafını almalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نحصل على صور لكل شخص .(يطابق المواصفات في طاقم (دانبر |
| - Böyle bir şeyi asla yapmaz. - Dunbar'ın çok fazla parası var. | Open Subtitles | .لم يكن ليفعل شيئًا كهذا - لدى (دانبر) الكثير من المال - |
| Dunbar gelecek salı Ohio'da olacak. | Open Subtitles | "دانبر تزور أوهابو الثلاثاء القادم" |
| Cincinnati'deki tüm gönüllüleri Dunbar ile fotoğraf çekimi için otobüse çağırıyorlar. | Open Subtitles | يريدون جميع المتطوعين من (سينسيناتي) أن يجتمعوا بجانب الحافلة (لالتقاط صورة مع (دانبر |
| Dunbar'ın ekibinde bu tarife uyan herkesin fotoğrafını almalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نحصل على صور لكل شخص .(يطابق المواصفات في طاقم (دانبر |
| - Böyle bir şeyi asla yapmaz. - Dunbar'ın çok fazla parası var. | Open Subtitles | .لم يكن ليفعل شيئًا كهذا - لدى (دانبر) الكثير من المال - |
| - Ya beni de bu işe dahil edersin ya da Dunbar'ın evlilik olayını zorlamasıyla ilgili manşetleri okursun. | Open Subtitles | يُمكنك إما إشراكي أو تبدئين بقراءة ضغط قصة زواج (دانبر) بعنواين الصحف |
| Eğer Dunbar'a Frank'ten, kara para aklama işinden nasıl haberi olduğundan bahsetseydim, başkan olamazdı ve şu an burada durmuyor olurduk. | Open Subtitles | (لو كنت أخبرت (دانبر .. (بخصوص (فرانك ،وعن معرفته لأمر غسيل الأموال ،ما كان سيصح رئيساً وما كنا سنقف هنا |
| Dunbar'ın kampanyasını bitirebilirim. Bugün bitirebiliriz. | Open Subtitles | (بوسعي إنهاء حملة (دانبر الإنتخابية، يمكننا ذلك اليوم |
| Heather Dunbar sizi Lucas Goodwin'le olan buluşması hakkında bilgilendirdi mi? | Open Subtitles | (هل أعلمتكِ (هيذر دانبر بإجتماع بينها وبين (لوكاس غودوين)؟ |
| Bize vurulma günü Heather Dunbar'la yaptığı konuşma hakkında tam bir bilgilendirmede bulundu. | Open Subtitles | وقدمت لنا وصفا كاملاً للمحادثة التي أجرتّها مع (هيذر دانبر) في يوم إطلاق النار |
| Bu konuşmada, Bayan Dunbar'ın Lucas Goodwin'le şahsen görüştüğü iddia ediliyor. | Open Subtitles | في هذه المحادثة، تزعم أن السيدة (دانبر) قد قابلت ،لوكاس غودوين) شخصياً) |