Bal yapışkan niyetine ve yumurta ise annem daha çok protein yememi istiyor. | Open Subtitles | العسل لأنه دبق و البيض لأن امي تريدني أن آكل المزيد من البروتين |
Bakım bölümüne söyle kaygan zemine, kaymayan yapışkan koysunlar. | Open Subtitles | قل للصيانة أن يضعو صابون دبق لا يزحلق على تلك الارضية الزلقة |
Önce nötrleştirici çalışmadı sonra statik enerji bizi pişirmeye çalıştı şimdi de yapışkan bir ev. | Open Subtitles | اولاً العامل المبطل لم يعمل ثم احد تلك الكهرباء الساكنة حاولت طبخنا والآن منزل دبق |
Tanrım, dokununca bile ürperiyor insan. yapış yapış amına koyayım. | Open Subtitles | بحق المسيح, يبدو كأحمق دبق لعين |
Haklı olabilirsin. Bu hala yapış yapış. | Open Subtitles | قد تكوني على حق هذا مازال دبق |
Burada ökseotu yok, çünkü babanız Kurt'un içeri girmesini istemiş. | Open Subtitles | لا دبق هنا، لأن أبيك أراد للذئب أن يدخل هنا |
Fakat Vaatu serbest kaldığında, her daim sinir bozucu şekilde yapışkan bir kişi olan Şeytani Unalaq Vaatu'ya öyle yakındır ki, ikisi birleşerek tek bir korkunç canavara dönüşürler! | Open Subtitles | الشرير اونالاك الذي هو دائما ما يكون مزعج دبق يكون قريبا جدا من فاتو لدرجة تضعهم يتحدون |
yapışkan şeylere dokunma korkusu varmış. | Open Subtitles | وقال انه يخشى بشده ان يلمس اي شيء دبق |
Kiefer Sutherland, hatıra şat bardakları ve "yapışkan Kek." Hayır. | Open Subtitles | (كيفير سوثرلند) ، من مسلسل (24) تجميع مضاريف الرصاصات و"كعكة دبق". |
Fırçama sıkışmış yapışkan bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء دبق في مشطي |
Küçük kardeşim. Sevimli ama yapışkan. | Open Subtitles | الأخ الصغير , لطيف ولكن دبق |
Çok yapışkan. | Open Subtitles | ياه ! هذا دبق للغاية |
Akışmaz ve yapışkan. | Open Subtitles | ... لزج و دبق ... |
- yapış yapış oldu. | Open Subtitles | يا إلهي، هذا دبق للغاية. |
Peynir biraz yapış yapış. | Open Subtitles | الجبن دبق قليلاً |
- Biraz yapış yapış olmuş. | Open Subtitles | دبق بعض الشيء، صحيح؟ |
- yapış yapış olacaksın. | Open Subtitles | - أنت سَتصْبَحُ جميعاً دبق. |
ökseotu. | Open Subtitles | دبق |
ökseotu. | Open Subtitles | "دبق". |