Bu bir parazitik arı, yine, iki milimetre uzunluğunda, narin, çok hızlı, | TED | هذا دبور طفيلي, مجددا, طوله 2 ملم, نحيل, سريع جدا |
Vurduğunda, ipi çabuk çekmeli ki adamlar bir arı veya at sineği soktu sansın. | Open Subtitles | عندما يطلق النار، وقال انه يجب سحب مرة أخرى على موضوع بسرعة... ... لذلك الرجل يمكن أن نفكر أنه كان نعرة أو دبور أن اكتوى به. |
Hem de nasıl dostum, sanki eşek arısı sokmuş gibi ya da hatununu anlarsın ya, başka biriyle iş üstündeyken yakalamak gibi | Open Subtitles | يلدغ كالأم، يا رجل، تشعر وكأنه يوجد دبور هناك وهو وجد فتاته، أنت تعرف، تمارس الجنس مع رجل آخر |
New York'ta bir Dabbur Zann saldırısı bu gece saat 6.00'da. | Open Subtitles | هجوم لمُنظمة (دبور زّن) على مدينة (نيويورك) اليوم في السادسة مساءًا |
Odada eşekarısı varmış gibi davran. Milyonlarca eşekarısı varmış gibi. | Open Subtitles | كما لو أن هنالك دبورا في الغرفة مليون دبور |
Beni konuşurken dinledin mi yoksa bir yabanarısı dikkatini mi dağıttı? | Open Subtitles | هل كنت تنصت إلي حينما كنت أتحدث أم قام "دبور" بتشتيت إنتباهك؟ |
Bir eşek arısının 1 dakikadan az sürede 40 bal arısını öldürebildiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعرف أن دبور واحد يمكنه قتل 40 نحلة بأقل من دقيقة؟ |
Dev bir arı iğnesi! | Open Subtitles | إبرة دبور عملاقة |
Şişedeki arı gibi kapana kısıldım. | Open Subtitles | مثل دبور في زجاجة محاصرين |
Oturursun, dondurma yersin ama arı gelir! | Open Subtitles | إجلس, تناول بوظة إسكيمو, دبور! |
Mesele şu ki büyük bir arı kovanına çomak soktun. | Open Subtitles | الأمرهوأنكِ... قمتي بوكز عش دبور كبير. |
Arıları çok sever. - arı değil eşek arısı. | Open Subtitles | هذه ليست نحلة، إنها دبور |
Ya da çiçeklerinin eşek arısı görüntüsü almasını sağlayarak bir bitkiyi de hayvan kılığına sokabilir. | Open Subtitles | أو أن يموه نبات ليبدو كحيوان الأزهار المتطورة التي تأخذ شكل دبور |
Bir eşek arısı koluna konduğunda korkar mısın? | Open Subtitles | ,حين يهبط دبور على ذراعكِ فأنتِ تخافين, صحيح؟ |
Örneğin erkek bir eşek arısı çekiç orkidesine konduğunda onun hevesli çiftleşme güdüsü çiçeğin içindeki eklemleri çevirir ve vücudunu polene doğru zorlar. | TED | عندما يحط دبور ذكر على الأوركيد المطرقة، على سبيل المثال، حركة تزاوجه المتحمسة تقلب المفصل في الزهرة، مجبرًا جسمه على حبوب اللقاح. |
Size çeyrek milyon dolar bağlayan Dabbur Zann teröristi. | Open Subtitles | إرهابي مُنظمة (دبور زّن) الذي أرسل إليكِ 250 ألف دولار |
Bir eşekarısı var. | Open Subtitles | ومازال مسلسل الموت مستمرا هنالك دبور |
İşemem lazım ama benim banyomda yabanarısı var. | Open Subtitles | علي التّبوّل وهناك دبور في حمامي. |
Ama bir eşek arısının kokusunu bir mil öteden alır. | Open Subtitles | لكن يمكنها شم رائحة دبور من بعد ميل |