| En yakın arkadaşını ve ailesini öldürdü çünkü sahtekar olduklarına inanıyordu. | Open Subtitles | لأنه اعتقد انهم دجالين لذا لو رأى زوجته و ابنته |
| Aileni gördüğünde onların sahtekar olduğunu sanıyorsun, ama bunların sebebi bir hastalık. | Open Subtitles | عندما ترى عائلتك تظن انهم دجالين لكن كل هذا بسبب مرض |
| Ve onların sahtekar olduğunu düşünürsün. | Open Subtitles | لذا يظن انهم دجالين و الشىء المثير هو |
| Şu an Dr. Masters ve Bayan Johnson'ın bizim metodlarımızı kullanmakta ısrar eden şarlatan terapist çiftleri araştırmak için yolda olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | ...هلتعلماأنّالدكتور ...ماسترزوالسيّدةجونسونالآن فيطريقهماللتحقّق من معالجين دجالين ... |
| Bu adamlar vatan haini birer şarlatan. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال هم دجالين و خائنون |
| O adamlar şarlatan. | Open Subtitles | هولاء المعالجين دجالين |
| Tanrının elçisi olduğunu söylüyor. Şarlatanlar. | Open Subtitles | تدعى انها ارسلت من الله دجالين |
| Şarlatanlar. | Open Subtitles | دجالين |
| Hiç uğraşma. Hepsi sahtekar. | Open Subtitles | لاتهتم هؤلاء الناس دجالين |
| Bütün doktorlar şarlatan! | Open Subtitles | كُلّ الأطباء دجالين! |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 