Revire giriş yolumuzu buldum, ama işe yarar hale gelmesi için zaman lazım. | Open Subtitles | لقد وجدت طريق دخولنا للمستوصف نظرياً لكنني سأحتاج بعض الوقت لتنفيذ الخطة عملياً كم من الوقت؟ |
İlk olarak, mühimmatı giriş noktamızdan yarım kilometre batıya taşımak için gönüllülere ihtiyacım var. | Open Subtitles | اولا , اريد متطوع لان يحمل المؤن من نقطة دخولنا حتى النصف الغربي لن تكون مشكلة |
Hepimiz o kapılardan içeri girmeden önce baştan konuşup anlaşalım, olur mu? | Open Subtitles | قبل دخولنا جميعًا عبر تلكَ الأبواب، فدعونا نكُن جميعًا على وفاق، هلّا فعلنا؟ |
Bir yere girdiğimizde insanların fısıldaşmaları. | Open Subtitles | لا تذكر هؤلاء الملاعين عند دخولنا للغرفه. |
Binaya girdiğimiz gibi, bir şeylerin ters olduğunu fark edeceklerdir. | Open Subtitles | بمجرد دخولنا المبنى من هناك سيعلمون ان هناك شيئ يحدث |
İçeriye girdik mi, nasıl öldüklerini öğrenmek için şahsın anılarına sızıyoruz ve sonuç her zaman hayli korkunç oluyor. | Open Subtitles | بمجرد دخولنا إلى دماغه ، نسيطر على الذكريات لنعلم كيف مات أو ماتت ودائماً ما يكون الأمر مروعاً |
Eğer bunu birisi öğrenirse Jasper, bu hapse girmek demektir. | Open Subtitles | زمتأكد أنه إن اكتشف أحدهم الأمر يا جاسبر, هذا يعني دخولنا السجن |
İkinci plan, arka kapı. Oradan gireceğiz. | Open Subtitles | الطابق الثاني الباب الخلفي هذا طريق دخولنا |
Ben de içeri giriş yolunda beni ararken geçireceğin güzel için sana izin veriyorum. | Open Subtitles | سوف أدعك تأخذ وقتاً جميلاً في تفتيشي عند دخولنا. |
giriş noktamızı sorgulamaları bize zaman kaybettirdi. | Open Subtitles | ـ التشكيك في نقطة دخولنا ضيّعت علينا وقتاً. |
- Bu güvenlik kameralarını giriş ve çıkış yoluna yerleştireceğim. | Open Subtitles | سأقوم بترك تلك الكاميرات الصغيرة -في طريق دخولنا و خروجنا. |
İşe giriş ve çıkış saatleri yoktur. | Open Subtitles | نحن لا نبصم لإثبات دخولنا العمل و لا نبصم لإثبات خروجنا من العمل |
Eğer bizim giriş vektörünü ayarlayamazsam... atlama yapamayacağız. | Open Subtitles | إذا أنا لا أُعيدُ ترتيب موجه دخولنا... نحن لا نَذْهبُ لجَعْل القفزةِ. |
Hepimiz o kapılardan içeri girmeden önce baştan konuşup anlaşalım, olur mu? | Open Subtitles | قبل دخولنا جميعًا عبر تلكَ الأبواب فدعونا نكُن جميعًا على وفاق، هلّا فعلنا؟ |
3-biz kapıdan girmeden önce parayı elinde tutan kişi | Open Subtitles | لكنّهم صدّونا قبل دخولنا من الباب، ومن يتعامل مع المال. |
Biz hapse girmeden önce, bize barınak sağlayan adam. | Open Subtitles | الرجل الذي أعطانا مكان لنختبيء به قبل دخولنا للسجن |
Biz içeri girdiğimizde annen ve baban seks yapmak üzereydi. | Open Subtitles | أبويك كانوا على وشك أن يمارسو الجنس عند دخولنا |
Elbisesine isim etiketi takılı, ilk girdiğimizde kapının önünde duran kadın. | Open Subtitles | مَنْ؟ هي تَلْبسُ بطاقة اسم، المرأة التي إلتقينا بها عند دخولنا المتجر |
Kaleye ilk girdiğimiz zaman biz de yutulduk. | Open Subtitles | كان من الممكن أن نلتهم عند دخولنا هذه القلعة |
Kulaklıkların sinyal menzilini, beynimizi kızartmayacak kadar yükselttim ama dediğim gibi, binaya girdiğimiz an devre dışı kalacağız. | Open Subtitles | بدون أن نؤذي رؤوسنا. ولكنّي أخبرتُكَ.. بمُجرّد دخولنا في ذلك المبنى، فإن الإتصالات ستقف. |
Biz bu işe bunun için girdik. | Open Subtitles | هذا سبب دخولنا لهذا المجال |
Adresi buldular. Çevre emniyete alındı. İçeri girmek için bizi bekliyorlar. | Open Subtitles | .ثم ذكر عنوان بوسط البلدة .المحيط آمن، إنهم ينتظرون دخولنا |
- İşte burada biz devreye gireceğiz. - Nasıl yani? | Open Subtitles | ــ تلكَ وسيلة دخولنا ــ كيف ذلك ؟ |
Biz içeriye girerken kütüphanecinin kapadığı şu küçük kapıyı gördünüz mü? | Open Subtitles | أستاذي ، هل رأيت الباب الصغير الذي سارع أمين المكتبة بإغلاقه حال دخولنا ؟ |
Kızın babası rakibimizdi ve zaten kalabalık olan bir piyasaya girmemizi istemedi. | Open Subtitles | والدها كان منافسا لنا ولم يتقبل دخولنا في السوق المزدحم هل كنت تهرب السيارات ؟ |
Ne olursa olsun, bodrumdaki laboratuvara gireceğimizden eminim. Öyle değil mi beyler? | Open Subtitles | بأيه حال, أنا متأكد من دخولنا إلى مختبر الدور السفلى بسهولة, أليس كذلك؟ |