Don Draper, bir zümrüt yabanarısı kadar şık ve titiz olmayı ancak rüyasında görürdü. | TED | يأمل دون درابر لو أنه كان فقط بنفس ذكاء وإتقان الدبور الزمردي. |
1914'te LP Draper adında bir adam tarafından yaratıldı veya icat edildi. | TED | في عام 1914 أنشئت أو اخترعت من طرف رجل يدعى ل ب درابر |
Draper laboratuvarı biri donanım tasarlamak, diğeri yazılım geliştirmek için olmak üzere iki takıma ayırdı. | TED | قام درابر بتقسيم المختبر إلى فريقين، أحدهم لتصميم الأجزاء الصلبة والآخر لتطوير النظام البرمجي. |
- Bitmedi. Çiftçi pazarında Margot Draper'in kızını gördük. | Open Subtitles | لقد قابلنا إبنة مارجوت درابر في سوق المُزارعين |
Bu da şu demek, Ruthie Draper saat 6'da gelip seni alacak. | Open Subtitles | ويعني ذلك بأن روثي درابر, ستقُلك في الساعة السادسة |
Bay Draper, Bayan Molly Hartley. Onun ilk günü. | Open Subtitles | سيد درابر هذة مولى هارتلى انةيومهاالأول. |
Bu Dr. Thomas Gazelian, Gulfhaven'ın Don Draper'ı. | Open Subtitles | هذا الدكتور توماس غازليان دون درابر الغالفهيفن |
Güney California üniversitesinden Charlie Parsons ve Foy Draper birinci geldi. | Open Subtitles | انها تشارلي بارسونز وفوي درابر من جامعة جنوب كاليفورنيا. |
Draper'ın mahkum dosyası kazada hasar görmüş olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون ملف الأسير درابر تم إتلافه في الحادث |
Karşınızda denizci topçu çavuşu Roberta Draper. | Open Subtitles | هذا هي رقيب المدفعية البحرية روبرتا درابر |
Çavuş Draper ailem eskiden beri orduya hizmet eder. | Open Subtitles | الرقيب درابر عائلتي لديها تقليد طويل من الخدمة العسكرية أنا متأكده من أنك أيضا كذلك |
Çavuş Draper ateş açmanıza ne sebep oldu? | Open Subtitles | ايها الرقيب درابر ما الذي جعلكم تطلقون النار؟ |
Çavuş Draper bütün sorularınızı cevaplandırdı mı hanımefendi? | Open Subtitles | هل قام الرقيب درابر بالاجابه عن جميع أسئلتك، سيدتي؟ |
Ben Mars Donanma Kuvvetleri'nin topçu çavuşu Roberta Draper olarak Dünya'dan iltica hakkı talep ediyorum. | Open Subtitles | أنا الرقيب روبرتا درابر من مارينز المريخ إنني أطلب اللجوء السياسي على كوكب الأرض |
Çavuş Draper, oyun oynayan bir teknolojiye tanık oldu, | Open Subtitles | الرقيب درابر كانت شاهدا على تكنولوجيا تغيير اللعبة |
Ancak ünlü mühendis Charles Draper'ın insanlığın Ay'a gönderilmesinde yardım aradığını duyduğunda hemen ekibine katıldı. | TED | ولكنّها عندما سمعت أن المهندس المشهور تشارلز درابر يبحث عن مساعدة لإرسال البشر إلى القمر، قامت على الفور بالانضمام لفريقه. |
NASA ilk küçültülmüş dijital uçuş bilgisayarı olan Apollo Rehberlik Bilgisayar'ını icat etmek için Draper ve 400'den fazla mühendis grubuna güvendi. | TED | طلبت ناسا من درابر وفريقه المكوّن من أكثر من 400 مهندس أن يخترعوا أول حاسوب رقمي مدمج في المركبة، ودُعي حينها بحاسوب توجيه مركبة أبولو. |
Bayan Draper, rol arkadaşım. | Open Subtitles | الآنسة , درابر , سيدتي البارزة |
Bayan Blower'ı sorgulayın, kocasının kesinlikle Eve Draper ile ilişkisi vardı. | Open Subtitles | على الآقل آهتم بمقابلة الآرملة مارتن بلوير, كان واضحاً -كان لديه علاقة مع, درابر |
Ruthie "domuzcuk" Draper. Dalga mı geçiyorsunuz? | Open Subtitles | روثي "وجه الحيوان" درابر أمي ,أبي ماذا هل تمزحوا معي؟ |