Bu teknolojinin maliyetinin bir düzine bankadan ancak sağlanabileceğini söylememe gerek bile yok. | Open Subtitles | ناهيك عن ذكر أن تقنية كهذه ستكلف أكثر مما يمتلكه دزينة من البنوك |
En az yarım düzine kan örneğine ihtiyacım var genç. | Open Subtitles | سأحتاج لنصف دزينة من تلك العينات على الأقل أيها الشاب. |
Bir düzine oğlum olsaydı, bir tanesinin zevk içinde hareketsiz yaşam sürmesindense on birinin vatanı için şerefiyle ölmesini yeğlerdim. | Open Subtitles | لو كان لدى دزينة من الأولاد لفضلت أن يموت إحدى عشر يدافعون عن وطنهم عن ولد واحد بعيد عن المخاطر |
Evet, en azından yarım düzine üst seviye suikast yaptığından şüpheleniliyor. | Open Subtitles | أجل، إنه مشتبه به في نصف دزينة من الإغتيالات عالية المستوى. |
Yumurta bağışları için 50.000 doların üstünü teklif eden bir sürü ilan var. | Open Subtitles | هنالك دزينة من الإعلانات تعرض أكثر .من 50 ألف دولار من أجل متبرّعة ببويضة |
Her ay bu cadılar için düzinelerce idam emri imzalıyorum. | Open Subtitles | كل شهر أمضي على دزينة من تصاريح الموت لهؤلاء الساحرات |
Tavanla yerin arası neredeyse bir düzine yapım kodu ihlali içeriyor. | Open Subtitles | حوالي دزينة من الإنتهاكات لقانون البناء بين هذا الطابق و السقف |
Yarım düzine sahte kimlik ve eşleşen kartvizit var burada. | Open Subtitles | لديه نصف دزينة من الهويات المُزيفة مع تطابق لبطاقات العمل |
Tamam, bir düzine köpek yavrusu alacagım, ve onları senin yatak odanda yatıracagım. | Open Subtitles | حسناً ، سأقوم بتبني دزينة من الجراء وسأسمح لهم بالنوم في غرفة نومك |
Bir düzine bizden daha da hızlı hareket edebilir. | Open Subtitles | حسناً، ربما دزينة من الهنود لا يزال .بوسعهم قطع ضعف المسافة التي نفعلها |
Siz kahramanlar bu hafta_BAR_bir düzine insanı öldürdünüz. | Open Subtitles | أنتم يا أبطال قتلتم دزينة من الناس هذا الأسبوع |
tüfekler, tabancalar, caydırıcı silahlar ve yarım düzine de sniper var. | Open Subtitles | ومسلحين بالرشاشات والمدافع الآلية والبنادق والمسدسات والأسلحة التحذيرية ونصف دزينة من القناصين يضعون نظارات ليلية |
Kızımın okulundaki yardım günü için bunlardan 3 düzine pişirdim. | Open Subtitles | خبزت ثلاثة دزينة من هذه... لبنتي حفلة جمع تبرعات مدرسة. |
Bir düzine kitap vardı. | Open Subtitles | كانت دزينة من الكتب كنت سأزيلها من المجموعة |
Etrafa baktığımda bu zaman kadar hiç görmediğim en az bir düzine yeni balık türleri görüyorum. | Open Subtitles | أنظر حولي أرى على الأقل دزينة من النوع الجديد من السمك أنا لم أراها من قبل |
Hepsini bulmak aylarımı aldı. Bir düzine eyalet dolaştım. | Open Subtitles | هذا أخذ مني شهور لإيجادهم جميعاً دزينة من الزيارات للولايات المختلفة |
Bir düzine İtalyan at kılı fırça. Numara 4'ten 9'a kadar. | Open Subtitles | دزينة من الفرش الإيطالية، الأحجام من 4 إلى 9. |
Sığınak sıkı bir şekilde güçlendirildi ve benim sadece bir düzine adamım var. Bu bir intihar olur. | Open Subtitles | القبو يخضع لحراسة مشددة وأنا لدي فقط دزينة من الرجال تحت قيادتي , سيكون إنتحاراً |
Sokaklarda kutlama yapan en az bir düzine üstsüz kadın gördüm. | Open Subtitles | أنا شاهدت ما لا يقل عن دزينة من النساء يحتفلون عاريات الصدر في الشوارع |
Pekala, tekrar başlayalım. Diyelim ki bir sürü çöreğin var ve... | Open Subtitles | حسنا لنبدأ من جديد لديك دزينة من الدونات |
Üçüncüsü düzinelerce blok yığınından oluştuğu için oldukça geniş. | TED | كان الثالث ضخمًا، باحتوائه على دزينة من رزم الأحجار. |
Bu gizli operasyonun işlemesi için okulundan mezun olmanı sağladık ve de onlarca adayı da içeri sızma görevine uygun gördük. | Open Subtitles | كجزء من عملية لا زالت سريّة فقد قيّمنا المتخرّجين في صفّك و وجدنا نصف دزينة من المرشحين ضعفاء فعلاً للاستخدام العدائي |