ويكيبيديا

    "دعتني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • davet etti
        
    • çağırdı
        
    • dedi
        
    • beni davet
        
    • izin verdi
        
    • akşam
        
    • beni aradı
        
    Hafta sonu için beni davet etti.Şu anda odasında üstünü değiştiriyor. Open Subtitles وقد دعتني هنا لعطلة نهاية الإسبوع إنها في غرفتها الآن، للتغيير
    İşin gerçeği Pilar davet etti. Uygun olur diye düşündüm. Open Subtitles ،حسناً، بيلار دعتني . وأنا حسبت أنه سوف يكون رائع
    Kapıya vurunca uyandı, ama gülücükler saçıyordu ve beni kahvaltıya davet etti. Open Subtitles "قرع البـاب أيقظهـا ، "لكنّهـا كـانت تتأمل وتبتسم و دعتني لتنـاول الفطور
    Birleşik Devletlerde 20 yıl kaldıktan sonra Memleketime geri taşındım, 15 yıl önce. ve Afrika beni geri çağırdı. TED عدت إلى الوطن قبل 15 عاماً بعد إقامة دامت 20 عاماً في الولايات المتحدة أفريقيا دعتني إليها مرة أخرى.
    Beni bir kaç kez kahveye çağırdı. Ben de onu yemeğe çağırayım dedim. Open Subtitles لقد دعتني لشرب القهوة وانا اريد دعوتها للعشاء
    Bana erkek dedi. Open Subtitles لقد دعتني رجلاً حسناً، حان وقت إستعمال بطاقة الصديق المخلص
    Geçen hafta akşam yemeğinden sonra beni dairesine davet etti. Open Subtitles بعد العشاء بالأسبوع الماضي، دعتني إلى شقتها
    Beni akşam yemeğine davet etti. Senin de gelmeni söyledi. Open Subtitles لقد دعتني على العشاء، قالت إن عليك القدوم أيضاً.
    Benim şimdiye kadar sevdiğim tek kız, beni yukarıya, ağaç evine davet etti. Open Subtitles الفتاة الوحيدة التي احببتها دعتني لأعلى بيت الشجرة
    Biliyor musun, anne? Jennifer, beni cumartesi bir partiye davet etti. Open Subtitles احزري ماذا يا أمي جينفر دعتني لحفلة يوم السبت
    Mike'ın kız kardeşi bu gece beni bir partiye davet etti ve Mike da orada olacak. Open Subtitles دعتني شقيقة مايك إلى حفلة الليلة وسيكون هناك.
    O gün beni ilk kez oturduğu eve davet etti. Open Subtitles اليوم الذي غادرت فيه كان المرة الأولى التي دعتني إلى شقتها.
    O gece Paola beni arkadaşlarıyla beraber içmeye davet etti. Open Subtitles باولا دعتني لتناول الشراب معها واصدقائها في تلك الليلة
    Hatta Connie Demico bile gösterişli doğum günü partisine çağırdı. Open Subtitles حتى ان كوني ديميكو دعتني الى حفلة عيد ميلادها السادس عشر
    Bir gün beni Susan Lucci çağırdı onyedimde kendimden büyük bir işe girdim- kızı dilledim, ve klitorisi değildi. Open Subtitles احدهما دعتني بـ سوزان لوتشي صاحبة التشنشن باللسان سبع عشر محاولة ولا بتوس
    George Washington'ın kiraz ağacı kesmediğini söylediğim için bana yalancı dedi. Open Subtitles دعتني بالكاذب لأنني قلت ان جورج واشنطن لم يقطع الكرز
    Zaten bu pantolonu aldığımda bana fahişe dedi. Open Subtitles عندما إشتريت هذه البنطلون دعتني فاسقة
    Kızın biri bana fahişe dedi, ben de onunla kavgaya girdim. Open Subtitles فتاة دعتني بالوقحه لذادخلنافي شِجار..
    EZ: Oh, evet. Bu yaz aslında. Lomosonov fabrikasını Amerikalı bir şirket satın almış, beni davet ettiler. TED أوه، هذا الصيف في الواقع دعتني الشركة الأمريكية التي اشترت مصنع اللومونوسوف
    Demek istediğim, limon ve yemeğe beni davet etmesinin sebebi Zelanka'yı üzerime terfi ettirdiğini söylemek içinmiş. Open Subtitles أعني الليمون, والسبب الوحيد الذي دعتني من أجلة للعشاء أن تخبرني أنها قامت بترقية زيلنكا فوقي
    Anahtarını vermek istemeseydi, koridorda sarhoş, sızmışken elinden almama bir şey demeyip yedeğini yaptırmama izin verdi? Open Subtitles إذا لم تردني أن أحظي بمفتاحها، لماذا دعتني أخذه من يدها وأصنع نسخه بينما هي كانت ثملة وفاقدة للوعي بالممرّ؟
    beni aradı, ben gideyim diye. Open Subtitles في حالات الطوارئ وحتى انها دعتني للتبديل يوما ولكن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد